15 Temmuz'un ardından ilan edilen ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun "asıl darbe" diyerek karşı çıktığı OHAL sayesinde FETÖ'nün kolu bacağı kesildi.
Askeri ve sivil bürokrasideki FETÖ'cüler büyük oranda tasfiye edildiler. Propagandamekanizmalarıdağıtıldı. Örgütünoperasyonel gücünerdeyse sıfırlandı. Bunu, PKK, DEAŞ ya da diğer terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin etkisinin artmasından da açıkça görüyoruz.
Ancak organizasyonun kafası hâlâkopartılamadı. Çünkü yalnızca ABD'yesığınan çakma imamı değil, örgütün binlerceüst düzey kadrosunu da ülke dışınakaçırdılar.
Bu kişiler de yurt dışındaki lobi faaliyetleriyle imaj yapıyorlar... "Yıkılmadık ayaktayız" diyorlar... Geride bıraktıkları FETÖ üyelerini bir arada tutmaya, itirafçı olanları engellemeye çalışıyorlar.
***
Ne var ki, meşru müdafaa sürecini atlatan Türkiye, bir süredir FETÖ'ye karşı yapısal tedbirler aşamasında. 24 Haziran seçimlerinden, FETÖ ile mücadeleyi darbe değil birinci görev sayan bir iktidarın çıkması da kuşkusuz süreci hızlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de, Avrupa'da, Kafkaslar'da, Uzak Asya'da, Afrika'da bu çetenin peşinde. Her gittiği ülkede masaya önce bu dosyayı koyuyor... Dışişleri, istihbarat ve güvenlik güçleri de her gün bir yabancı ülkede bu kaçakları yargıya teslim etmek için operasyonlar yapıyor.
***
Peki, işler Türkiye için iyi gidiyor mu? Sorunun cevabı geçen gece, FETÖ'nün en zor günlerinde kuyruğu hep diktutan, örgüt mensuplarına da aynı şeyi telkin eden meşhur firariden geldi.
Sosyal medya hesabı üzerinden "Bulunduğunuz yerleri terk edin. Hoca Efendi'nin emri" diyen Emre Uslu, FETÖ'cülere bazı tavsiyelerde de bulundu.
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını artık işlerin değiştiğini söyleyen Uslu'nun FETÖ'cüleri panikleten uyarılarından bazıları:
Eve ve işe aynı saatlerde girmeyin... Issız yerlere gitmeyin... Çevreyi kontrol etmeden evden çıkmayın, otomobilinizebinmeyin... Yabancı ülkelerin istihbarat servisleriyle iletişime geçin... Telefonunuzun şarjı hep dolu olsun...
Uslu haklı!
Şeytan azapta gerek. Bu ülkede bir gecede yüzlerce canı alan o çeteye üye olanlar yoğurdu bile üfleyerek yesinler... Zira her gün biri bir gün hepsipaketlenip Türk yargısı önünde hesap vermeküzere buraya getirilecekler...
Ancak bu göbekli firari, niye uslandı, kaçakları panikleten, yakalanmış olanları da itirafçılığa sürüklemesi muhtemel bu doğruları neden söylüyor merak konusu?
Sakın itirafçılığı seçip Türkiye istihbaratınaçalışıyor olmasın?
Olmaz olmaz. Kendi ülkesine karşı yabancı servislere çalışan biri postu az deldirmek için arkadaşlarına neler yapmaz ki?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.