Muhterisler, ülkedeki askeri darbelerden tutun da az "gelişmişliğin sürekliliğini" sağlamak adına atılan her adımlarında Atatürk'ü kendilerine kalkan yaptılar.
Düşünün, diğerleri bir yana, Türkiye'yi ABD'den icazetli birgarip hilafet devletine çevirmek için 15 Temmuz'da darbeye kalkışan FETÖ'cülerin parolası bile Atatürk'ün bir sözüydü:
"Yurtta sulh!"
Konseylerinin adıysa Yurtta Sulh Konseyi...
İşin daha acı olan yanıysa Atatürk istismarının her zaman kendine zemin bulması.
Zira Türkiye'nin o karanlık gecesinde, asker üniforması giymiş FETÖ'cülerin tanklarına alkış tutanlar arasında kendine "Atatürkçüyüm" diyenlerin sayısı hiç de az değildi.
***
Sözünü ettiğim kullanışlı pozisyonu yüzünden Atatürk istismarcılarının en çok kızdıkları şey yarattıkları mitlerinsorgulanması, eleştirilmesi.
Yani savundukları, gözleri gibi baktıkları Atatürk değil, ondan sonra "icat" edilmiş Atatürkçülük.
İşte bu yüzden; Atatürk'ün döneminin koşullarında tarif ettiği bağımsızlıkçı, kalkınmacı ve reformist perspektifini dondurup, üstüne de bolca ritüel serpiştirerek adeta sorgulanamazbir dine çevirdiler... Ardından onun "mücahitliğine" soyundular...
"Cahili" oldukları Atatürk'ü, tapılacak bir "nesne" değil, Cumhuriyet'inkurucu aklı, dersler çıkartılacak önemli bir deneyim olarak görüp kritikeden bizleri de Atatürk düşmanıilan ettiler tabii ki...
Aklı başında, en azından "cezai ehliyeti" olan biri, başka işi yokmuş gibi, tarihte yerini almış bir siyasişahsiyete niye düşmanlık edecekse artık...
***
Dün de, Anıtkabir'de Atatürk'e hakaret eden bir video çeken çarşaf giymiş provokatörün serbest bırakılması için çağrı yapıyorlardı. Hem de derhal!
Evet evet, şaka yapmıyorum, bildiğiniz Atatürkçüler.
Hatta biri, Atatürk'ün "Yunan'ı denize dökmesi" misali, başka partiye oy veren Cumhuriyetseçmenlerini İzmir'e doğru kovalayacaklarını söyleyecek kadar Atatürkçü! Son seçimlerde liste dışı kaldıktan sonra inceden inceyeKılıçdaroğlu muhalifi olan CHP'li Hüsnü Bozkurt.
Bu garip çıkışlarının nedeni keşke ifade özgürlüğü falan olsa... Ama değil. Bu kez hepimiz, provokasyonun yayılmasına fırsat vermeden Atatürk'e hakaret piyesi sergileyen çarşaflıya tepki verdiğimiz için "bari adamımızıkurtaralım"ın derdine düştüler. Tıpkı afişe olmadan kurtarmak için gerekirse kilometrelerce yol teptikleri diğer "adamları" gibi...
Peki, bu kez de şaşırdık mı?
Geçen hafta CumhurbaşkanıErdoğan Atatürk gibi, ilk kabineyiBirinci Meclis'te topladığında "İddialıgelebilir ama Erdoğan bu bütünleştirici,sahiplenici adımlarını sürdürdükçe,göreceksiniz Atatürk'ü de'terk' edecekler" diye bir tahmindebulunmuştum.
Yani Şahan'ın o meşhur gsm reklamında söylediği gibi cevap verirsem, ben hiç bu kadarını "bekliyordum"aslında.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.