20 Temmuz 2016'da, darbe girişiminden beş günsonra ilan edilebilen OHAL dün itibariyle kalktı.
Buradaki beş gün sonra vurgusu önemli. Zira öyle bir dünya düzeni ki... Egemen bir devletin meşrumüdafaa hakkını kullanması için kemik seslerinin yükseldiği bir diplomasi mücadelesi vermesi gerekiyor... Çünkü devletler arasındaki tarihi anlaşmalar açık olanlardanibaret değil.
Türkiye o günlerde, içerideki ve dışarıdaki aktörlerle zaman zaman şahsi restleşmelerin yaşandığı bu süreçte "başardı."
FETÖ'nün devlet içinden saldırdığı o kaos ortamında bir de PKK ve DEAŞ'ın devreye girdiğini düşünün... Sonrasında da uluslararasımüdahale senaryolarınınuygulamaya sokulduğunu...
Ve devletin her zamanki olağan, ağır bürokrasi ve yargı araçlarıyla bu tehditlerle mücadele etmeye çalıştığını...
OHAL ilan edilmeseydi, bugün hüküm giyen darbecilere, kravatlı teröristlere mahkeme celbininyeni gitmiş olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
***
Elbette, Türkiye'yi ekonomikve siyasi açıdanbelli sınırlarda tutmayıplanlayan küresel rakiplerimizinsavunmasız kalmamızıistemeleri doğal... Fransadevletine hak gördüklerikamu güvenliğini sağlamagörevini Türkiye için lükssaymalarını anlıyoruz...
PKK'nın siyasi kanadının, FETÖ'cülerin ve onlardan hiçbir farkı olmayan kimi "cemaatlerin" OHAL itirazlarında da şaşıracak bir durum yok.
Peki, ülkenin ana muhalefet partisinin bu radikaltehditler karşısında devlet otoritesininsağlanmasından ve hızlanmasından rahatsız olmasının sebebi ne olabilir?
Öyle ya Kılıçdaroğlu iki yıldır, "Asıl darbe OHAL'in ilan edilmesidir" diyerek, Humeyni'nin imitasyonu Fetullah Gülen'in ve Kandil'dekilerin yakınmalarına CHP'yi ortak etmiyor mu?
***
Haklısınız ben de nerede mantık arıyorum... Baksanıza dün OHAL'i protestoiçin iki yıldır sakal bırakan CHP milletvekili AytuğAtıcı Meclis berberinde sinekkaydı kestirirken söyleniyordu:
"Aslında OHAL kalkmadı!" Canlı tıraşı çeken meslektaşlarımdan hiçbir "Pekio halde niye kestiriyorsunuz" diye sormadı...
Ama yine de kestirdiği sakalının birkaç telini sergilemeküzere saklayacağının müjdesini verdi sayın vekil. Hatta iki yıl boyunca o sakalı nasıl taşıdığıyla ilgili bir de kitap yazacakmış. Hakkıdır, zira muhalefetmuhalefet olalı böylezulüm görmemiştir!
CHP'li bir yayınevi sahibi de basar partinin belediyelerinebiner biner satar artık. Ne macera ama...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.