Kemal Kılıçdaroğlu bürokratlıktankazandığı koltuğunu koruma refleksiniçok iyikullanan bir isim. Yıllardır tüm enerjisini ülkenin değilCHP'nin iktidarını almaya harcıyor.
Görevde olduğu 8 yılda 9 seçim (artık sayamıyoruz) kaybettiği halde hâlâ genel başkanlık koltuğunda oturması da başarısının göstergesi.
Ancak Kemal Bey bile, son seçimlerde partisi CHP'den yaklaşık 8 puanfazla oy almayı başaran Muharrem İnce"tehdidi" karşısında zor durumda.
Ne var ki herkesin gördüğü bu tabloya rağmen İnce şunları söyledi:
"Benim ağzımdan kurultay diye bir şey duyarsanız o zaman konuşursunuz ama duyamayacaksınız."
Peki, Muharrem Bey, üzerinde sörf yaptığı, genel merkezin boyunu aşandalgaya rağmen nasıl bu kadar "iddiasız" olabiliyor?
***
Aslında İnce'nin bu sözleri bir teslimiyeteişaret etmiyor... Sadece iddiasınınvadesini biraz ertelediğini gösteriyor.
Şöyle ki, dün Deniz Baykal, Murat Karayalçın, Altan Öymen ve Hikmet Çetin gibi partinin aksaçlılarıyla toplantı yapan İnce bir plana ikna edildi.
İnce önce, yerel seçimlerde, CHPgenel başkanlık iddiası için adetazorunlu bir durağa dönüşen, İstanbulBüyükşehir Belediye Başkanlığı'naaday olacak.
Kazansın ya da kazanmasın sonuç değişmeyecek...
Çünkü Kılıçdaroğlu yasal süresi gelen olağan kurultayda partiyi İnce'ye teslim edecek!
Böylece İnce hem "kavgacı" imajı çizmeyecek hem de her halükârda "bir şeyler" alacak. Kılıçdaroğlu da birkaç yıl daha koltuğunu koruyacak ve bu süre içinde partinin bölünmesini önleyecek...
***
Herkesin kazanacağı iddia edilen bu anlaşmanın işlemesi çok zor. Zira 100 yıllık CHP'de genel başkanlık koltuğunu seçmen talebinin ve siyasetin doğaldengelerinin belirlemediğini biliyoruz.
Seçimler öncesi her yaptığına doğru diyen gazetecilere kulak veren ve kaybeden İnce eğer eleştirilerimizi düşmanlıkolarak algılamayı bıraktıysa kendisine naçizane bir tavsiyem var.
Dikkatli olsun. Zira karşısındaki, sandıkta mahir olmasa da parti içi ayak oyunlarındaduayen bir isim. "Sörfe ara" vermesi istenen o üç yılda neler yapmazlarneler... Kendisine bu konuda en faydalı tavsiyeleri, bir kaset komplosuyla koltuğundan olan Deniz Bey de verecektir.
Tartışmalar sürerken, İstanbul seçimleri için Ak Parti'nin adayı kim olacak sorusu da önemini koruyor tabii ki.
Bir yıl önce bu köşede BinaliYıldırım'ın bu makam için en ideal isimolduğunu yazdığımda epeyce gürültü kopmuştu. Meclis aritmetiğinin farkındayım ancak halkta gördüğüm talep üzerine dillendirdiğim önerimin arkasındayım. Binali Bey gibi icracı bir isim bu kente çok iyi gelecektir.
Kaldı ki bahsettiğim hiç de basit bir makam değil. Bütçesi 5-10 bakanlıkkadar olan bir şehir devleti İstanbul.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.