Sinemacı Ercan Kesal'ın geçtiğimiz günlerde katıldığı bir panelde söylediği şu sözler, sosyal medyadaki Nejat İşler capsleri gibi yayılıyor:
- Çehov okumayan bir doktora tedavi ettirmeyin kendinizi...
- Neşet Ertaş dinlemeyen bir avukata davanızı emanet etmeyin...
Değil mi ya...
Ama halkımız ne yazık ki kadri bilinmemiş peygamber pozlarıyla sürekli seyirciye akıl veren bu yüksek sanatçılarımızın yüzünü hiç güldürmüyor.
İşleriyle vermedikleri "mesajı", panellerde siyaset perdesinden seyirciye ulaştırmaya çalışan bu arkadaşları hiç mi hiç anlamıyor...
Ne yapacaksınız işte efendim, ahalinin öncelikleri sizinkilerden farklı. Düşmüşler canlarının, geçim derdinin peşine.
Ama üzülmeyin fazla seçkin beylerimiz, hanımefendilerimiz, zira yalnız değilsiniz.
Bakın rahmetli Oğuz Atay sizin gibi aynı dertten mustarip karakterleri ne güzel anlatmış "Oyunlarla yaşayanlar" isimli eserinde:
"Ey zavallı milletim dinle! Şu anda hepimiz burada seni kurtarmak için toplanmış bulunuyoruz.
Çünkü ey milletim, senin hakkında az gelişmiştir, geri kalmıştır gibi söylentiler dolaşıyor.
Ey sevgili milletim!
Neden böyle yapıyorsun?
Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri kalıyorsun? Bizler bu kadar çok gelişirken geri kaldığın için utanmıyor musun?
Hiç düşünmüyor musun ki, sen neden geri kalıyorsun diye düşünmek yüzünden, biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz.
Bu milletin hali ne olacak diye hayatı kendimize zehir ediyoruz."
***
Bravo Sertab!
Çatalca'daki Sertab Erener konserinde halkın "protokol" kısmına geçmesine kızan Belediye Başkanı Cem Kara bir anda sahneye çıkıyor ve seyircilere ayar vermeye kalkıyor:
"Sabaha kadar Sertab diye bağırsanız da bu organizasyonu sağlayan benim.
O nedenle yuhalamayla, bağırmayla bu sorunu çözemezsiniz.
Ya hepimiz birbirimize saygı duyarak eğleneceğiz ya da eğlenmeyeceğiz!" Kara'nın bu çiğliği üzerine Sertab'ın kararlı şekilde "Lütfen sahnemi terk eder misiniz diyerek" Belediye başkanına tepki göstermesi ve konserine devam etmesi alkışı hak ediyor.
Zira siyasiler, görevleri olan hizmetleri sanki lütufmuş gibi seçmenlerinin başına kakmamalılar gerektiğini öğrenmeliler.
Seçilmeden önce kuzu seçildikten sonra ise adeta kurt kesilen taşra siyasetçilerine ders olsun.
***
Demek çalışmamak daha kârlıymış
Vatandaş tam tatil sezonunun bittiğine kendini alıştırmaya çalışırken 10 günlük bonus bir tatil daha kazandı.
Kuşkusuz yöneticiler bu tatillere kafalarına göre karar veremiyorlar. Onca hesap kitap yapılıyor...
Bu durumda demek ki tatil yapmamız çalışmamızdan daha kârlıymış.
Öyleyse dans!