Dünyada ve Türkiye'de çok ilginç şeyler oluyor, çok hızlı gelişmeler yaşanıyor, ancak biz altılı masada dönen dolapları konuşmaktan kendimizi alamıyoruz. Batı ile Rusya arasındaki gerilim artarak sürüyor. Amerika'da Elon Musk'ın açıkladığı Twitter dosyalarında, Beyaz Saray'ın ve gizli servislerin sosyal medyaya nasıl müdahale ettikleri, istedikleri konuları gündeme getirip istemedikleri konuları yok ettikleri konuşuluyor. Yani Amerika son "5-10 yılın yalanları"yla yüzleşiyor.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde Rusya'ya konulan ambargolardan kaynaklanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle ayaklanmalar var. Rusya, yakın tarihin en büyük askeri operasyonuna hazırlanıyor. NATO ile Rusya'nın, Ukrayna'nın batısında Polonya üzerinden karşı karşıya gelme ihtimali masada.
ERDOĞAN'DAN YÜZLERCE AÇILIŞ
Türkiye ise bir yandan enflasyonla mücadele ederken diğer yandan "dünyanınenerji merkezi" haline geliyor. Aynı zamanda, savunma sanayii teknolojilerinde hatırı sayılır ülkeler arasına girerken ilk insansız savaş uçağını da uçurmaya başladık. TayyipErdoğan her gün yüzlerce açılış yapıyor, yeni projeler başlatıyor. Yerli elektrikli arabamız piyasaya çıkmak üzere. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gaz ve enerji müjdeleri geliyor. Amerika'ya rağmen PKK'ya operasyon yapma aşamasındayız.
Ancak Türkiye'de televizyonları bir açıyorsunuz, konuşulan tek konu altılı masa. İktidar tarafı bu masanın "beceriksizliğini,aralarındaki kavgaları" doğal olarak gündeme getiriyor. Muhalefet ise aday bulamadığı için "altılı masa" gibi sanal bir kavramla seçmeni oyalamaya devam ediyor.
İşin acı yönü, bir kısım seçmen hâlâ ümidini bu sanal masaya bağlamış buluyor. Hâl böyle olunca herkesin gündemi altılı masa. Son olarak İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu ima ederek ağır sözler söylediği, hatta "ahmak" dediği konuşuluyor. Yani İmamoğlu'nun velayet kavgası büyüyor.
BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına açıkça karşı çıkan Akşener'in gönlünde İmamoğlu var. Saraçhane operasyonunda da herkes bunu net şekilde gördü. Almanya'dan apar topar dönen Kılıçdaroğlu ise kendisine yönelik oyunu bozmak için grup toplantısında İmamoğlu'nu karşısına oturttu, kürsüde konuşmasına izin vermeyerek kendisine olan bağlılığını açıklatmak zorunda bıraktı.
Oyları yüzde 1'in altında olan masanın diğer ayaklarının ne dediği ise kimsenin umurunda değil. Şimdi bütün gözler dışarıdan gelecek "Tek adayüstünde birleşin" talimatına çevrildi. Bazı kesimlerde bu talimat doğrultusunda "Tuvalet terliği bile adaygösterilirse oy verilecek" algısı hâlâ sürüyor. Ancak "fonlanan Türkiyedüşmanı Youtube yorumcuları" dahil Türkiye içindeki ve dışındaki Tayyip Erdoğan düşmanlarının gazı çok fena kaçtı. Seçime böyle bir atmosferde gidiliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.