Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile Kazakistan'ın Astana kentindeki zirvede biraraya geldi. İki lider, Ukrayna savaşı, tahıl koridoru, çıkmaza giren Suriye sorunu ve Avrupa'nın krizleri gibi konuları masaya yatırdı.
Erdoğan, "Akkuyu ile ilgili olarak sizin de ifade ettiğiniz gibi birinci türbininin önümüzdeki yılın ilk yarısında filan açılması dünyada farklı bir ses getirecektir" derken Sinop nükleer santralinin de Ruslarla yapılacağının işaretini verdi.
Erdoğan ayrıca, "Rusya tahıl ve gübresinin yine aynı şekilde Türkiye üzerinden söylediğiniz gibi az gelişmiş ülkelere naklini yapma konusunda kararlıyız" dedi. Bütünbu gelişmeler ve açıklamalar Erdoğanile Putin'in tam manasıyla bir uzlaşmaiçerisinde olduğunun işareti.
En önemli açıklama ise enerji konusunda oldu. Putin'in dün enerji krizi yaşayan Avrupa'nın gündemine bomba gibi düşen "Türkiye'de büyük bir enerji merkezikurabiliriz" şeklindeki sözleri görüşmede konuşuldu.
1.5 saat süren görüşmenin öncesinde Putin şu açıklamayı yaptı: "Gelecek sene mayıs ayında ilk yakıtı getirmeyi hedefliyoruz böylece yeni bir aşamaya girmiş olacağız. Türkiye en güvenli güzergâh haline geldi. Bu gaz boru hattını daha yoğun bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Türkiye'yi dünyanın en büyük gaz merkezi yapmak istiyoruz."
Putin'in bu açıklamalarının ardından gözler Erdoğan'a çevrildi. Astana dönüşü uçakta mutlaka bu konuda bir değerlendirme yapacaktır. Ancak şunu tekrar etmekte fayda görüyorum. Türkiye'nin girişimleriyleaçılan tahıl koridoruyla kıtlık tehlikesininucundan dönen Avrupa ülkeleri,tarihi bir enerji krizinden yineCumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatikhamleleri ile kurtulabilir.
Enerji konusundaki son gelişmeler Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir. Bu süreç mutlaka ABD ve AB'nin şımarık çocuğu Yunanistan ile Türkiye ilişkilerini de etkileyecektir. Süreci merakla takip etmeye devam ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan içeride vatandaşın bireysel taleplerine önemli çözümler getirirken, dış politikada başdöndürücü bir diplomasi trafiği yürütüyor. Peki ana muhalefet lideri ve 6'lı masanın Cumhurbaşkanı aday adayı Kılıçdaroğlu ne yapıyor dersiniz?
KILIÇDAROĞLU'NUN ABD'DEKİKAYIP 8 SAATİ
Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretindeki görüşme trafiğinden çok Boston ve Washington arasındaki kayıp 8 saati konuşuluyor. Uçak biletini yakan Kılıçdaroğlu, gazeteleri yanına almadan karayolu ile 8 saatlik bir gizemli yolculuk yapıyor.
"Gönül rahatlığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılışını yapmadığı bir otoyolda gezmek istemiştir" diyenler olduğu gibi kendini kasetle getirenlerle ABD'de gizlice sohbet etmek için bu yolu seçmiş olabileceğini söyleyenler de var.
İki gün önceki yazımda "Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisindeprogramını kim yapıyor?" diye sormuştum. Bu sorunun cevabını dün dolaylı olarak arkadaşımız Mahmut Övür'den aldım. Mahmut Övür, dünkü yazısında FETÖ'nün ABD imamı ve Eski Fatih Üniversitesi Rektörü firari Şerif Ali Tekalan ile Kılıçdaroğlu arasında bir görüşme yapıldığının altını çizdi. Kayıp 8 saatin sırrının bu olduğu iddia ediliyor. Okuyunca hiç şaşırmadım. Bu yazıdan sonra CHP tarafından bir açıklama ya da bir tepki bekliyordum ama hala bir ses seda yok. Kılıçdaroğlu'ndan da bu konuda henüz bir açıklama yapılmadı. Bu da kayıp 8 saati daha gizemli hale getiriyor. Kılıçdaroğlu sağ salim kaybolmadan gelmeyi başarırsa bu konuyu daha çok tartışırız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.