Ukrayna'daki referandum sonuçlandı. Bugün Rusya Devlet Başkanı Putin, dört eyaletin Rusya'ya ilhak edildiğini açıklayacak. Ancak Ukraynalılar çok öfkeli. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, yeni bir saldırıya hazırlanacaklarını söyledi. Fakat çok daha dramatik bir gelişme oldu. Avrupa ile Rusya'nın enerji boru hatları bir sabotajla bombalandı ve işlemez hale getirildi. Bu hatlardan zaten gaz akışı yoktu, ancak Rusya ile Avrupa'nın uzlaşması durumunda bakım devam edecekti. Bu ihtimal artık sonsuza kadar yok. Yani "bir el", bu savaşın uzaması için her şeyi yapıyor.
Burada her yerde olduğu gibi "olağan şüpheli ABD" veya şu anda vekâlet savaşında kullandığı tetikçisi Ukrayna. Rusya'nın kendi hattını bombalaması için hiçbir sebep yok. Zaten vanalar kendinde. Burada tabii "asıl saldırıya uğrayan Avrupa'nın sessizliği" çok ibret verici. Avrupa uzun yıllar sürecek bir karanlığa gömülüyor ve buna itiraz edebilen tek ülke yok. Normal şartlarda savaş sebebi veya savaş suçu sayılması gereken böyle bir terörist eylemi Avrupa görmezlikten gelmeyi tercih ediyor.
Bütün bunları Avrupa'nın başına çorap gibi ören de Amerika'nın 78 yaşındaki başkanı Biden. Biden dün yine akıl sağlığından kuşku duyulacak bir davranışta bulundu; konuşma yaparken hayatta olmayan ve yakın geçmişte vefat eden bir politikacıya hitap etti. Başka bir konuşmasında ise kasırgalara karşı insanların aşılanmasını önerdi. Avrupa'nın kimin sözüyle hareket ettiğini, Amerika'nın nükleer kodlarının kimin elinde olduğunu görünce, hakikaten dünya için endişe etmemek mümkün değil.
***
ERDOĞAN'IN DİPLOMASI VE HALK TV PİŞKİNLİĞİ
6 görünür, 2 görünmez ayaklı masanın aralarındaki itiş kakışlar giderek şiddetleniyor. Geçen hafta babasının CHP'li olduğunu açıklayan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu hafta da cumhurbaşkanı adayının "seçilecek birisi" olması gerektiğini söyleyerek Kılıçdaroğlu'nun adaylığını hedef aldı. Muhalefet cephesi, aday bulamadıkça "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı acaba seçime sokmayabilir miyiz" hayalleri içinde. FETÖ yalanı olan "Erdoğan'ın diploması yok" söylemini yayan Halk TV, kendi yayınında rezil oldu. Acar muhalif gazetecilerin bulunduğu programın konuklarından biri, gazeteci Rafael Sadi'ydi.
Sadi, Erdoğan ile üniversitede 4 yıl aynı sırada oturduğunu açıklayınca, yayındakilerin içlerine düştükleri durum, sosyal medyanın eğlence konusu oldu. FETÖ'nün uydurduğu, CHP'nin sazan gibi üstüne atladığı bir yalanın çökmesi birkaç saniye sürdü. Programın sunucusu önce duyduklarına inanamadı ve tekrar sorma ihtiyacı hissetti. Aynı cevabı alınca apar topar konuyu değiştirmek zorunda kaldı. Seçim süreci boyunca böyle yalanları ve iftiraları çok duyacağız. Neyse ki gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Tabii FETÖ'cüler de boş durmayacak. Ortaya çıkan her yalanın yerine hemen yenisini söylüyorlar.