Halk arasında "kahpe dünya" şeklinde çok eski bir tabir vardır. Bu tabirin doğruluğunu kanıtlayacak olaylar devam ediyor. Mesela, şu anda başta Amerika olmak üzere Türkiye'nin de arasında bulunduğu pek çok ülke ve örgüt, Rusya'nın, Ukrayna'da 4 eyalette yaptığı referandumu kınıyor. Buna gerekçe olarak, "BM yasaları ve çeşitli uluslararası hukuk hükümleri" gösteriliyor.
Aynı "kahpe dünya" Lozan Antlaşması ve Paris Antlaşması ile Ege adalarının Yunanistan tarafından silahlandırılmasının yasalara aykırı olduğunu biliyor ama kimseden çıt çıkmıyor. Dahası ABD, "Aman böyle şeyleri tartışmayın. NATO ülkeleri arasında her şey konuşulur ama gerginlik olmaz" diyor. Evet bu düzenin adı gerçekten "kahpe dünya".
ABD, Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alan PKK'ya silah yardımı yapar. Aynı ABD, Türkiye'nin cumhuriyet ilkelerini açıkça hedef alan Fetullahçı Terör Örgütü'nü hem barındırır hem de destekler. Çeşitli Avrupa ülkeleri hem FETÖ'ye hem de PKK'ya kucak açıp mekân tahsis eder. Ve bu kahpe dünyanın tek derdi, Rusya'nın Ukrayna'ya silah atmak yerine referandum yapmasıdır. Aslında bu düzen hep böyle geldi, böyle gidecek.
Zavallı Afrika'yı yıllarca sömüren ve hâlâ sömürmekte olan Fransa'ya kimse pek bir şey demez. Kongoluların kollarını kesen Belçika, uygar bir ülke diye sunulur. Ama tek sorun Rusya'nın yaptığı referandumdur. Avrupa Birliği derler, bu örgüt Güney Kıbrıs'ı üye olarak alır, koca Türkiye'yi almaz. Ve bu da hukuka uygundur! Diyorum ki bu "kahpe dünya"ya lanet olsun.
***
SABAH, CANLI BOMBA KONUSUNDA CHP'Yİ UYARMIŞ
CHP tarafından yayınlanan "Tutuklu Gazeteciler" kitabı tartışılıyor. Dün birkaç cümle bahsetmiştik. CHP tarafından mağdur gösterilen bu isimlerin hiçbiri gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde bulunmadı. Üstelik birçoğu "FETÖ, PKK, DHKP-C ve MLKP" gibi yasadışı terör örgütü üyesi. Nitekim CHP'nin sözde gazetecilerinden biri, Mersin'de polis memurumuzu şehit etti. CHP'den ise en ufak bir özeleştiri yok.
Aslında polisimizi şehit eden Dilşah Ercan isimli PKK'lı teröristin gazeteci olmadığını onlar da biliyor. Nereden mi biliyorum. Gazetemizin Adana Temsilcisi Ersin Ramoğlu, 6 Şubat 2012 tarihinde "Bunlar mı Gazeteci" başlıklı bir köşe yazısı kaleme alıyor. Bu yazıda Dilşah Ercan hakkında aynen şunları söylüyor: "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve PKK destekçilerinin 'gazeteci' diye yutturdukları bazı isimler ve suçları oldukça dikkat çekici. Mesela, Dilşah Ercan. Yorum Gazetesi çalışanı olarak görülüyor. Suçları arasında polise molotof kokteyli ile saldırmak da var."
Anlayacağınız, Sabah Gazetesi isim vererek 10 yıl önce PKK'lı canlı bomba Dilşah Ercan konusunda CHP'yi uyarmış. Ancak CHP'liler bu uyarıyı göz önünde bulundurmamış. Sonuçta "CHP'nin aklamaya çalıştığı canlı bomba, pazartesi gecesi bir polis memurunu şehit etti". Kitabın kapağında imzası bulunan CHP'li Özgür Özel istediği kadar bağırsın. Hiçbir şey şehit polis memurunu geri getirmeyecek.