Güvenli bölge konusunda geri dönüşü mümkün olmayan nokta geçildi
06.09.2019, Cuma
Genellikle havacılıkta kullanılan "Geri dönüşü olmayan noktayıgeçmek" diye bir söylem vardır. Uçakla o noktayı geçtikten sonra geriye dönmeniz için yeterli yakıtınız kalmamıştır. İleri gitmek ve hedefinize ulaşmak zorundasınızdır.
Avrupa için de kaçınılmaz
Bazen ülkelerde bazı durumlardaattıkları adımlardangeri dönemezler. Bu gibi durumlarda sorun yakıtın bitmesi değil, geri adım atıldığında ülkenin güvenliğinin ve istikrarının tehlikeye girmesidir. Türkiye'nin sürekli seslendirdiği "güvenlibölge" de, bu şekilde artık vazgeçilmesi mümkün olmayan bir hedef haline gelmiştir. Ve işin en hoş yanı artık güvenli bölge sadece Türkiye için değil Avrupa Birliği ülkeleri için de "Geri dönüşü olmayan noktanıngeçilmesi" anlamı taşımaktadır.
Erdoğan konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünAK Parti Genişletilmiş İl BaşkanlarıToplantısı'nda yaptığı konuşma, sanırımTürkiye kadar Avrupa ülkeleri açısındanda mutlaka değerlendirilmesi gereğiniiçeriyordu. Erdoğan "güvenli bölge"konusunda özetle şöyle dedi:
350 bin mülteci daha
"- Eylülün son haftasına kadarFırat'ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunukendi istediğimiz şekilde fiilenbaşlatmakta kararlıyız. Güvenli bölgeleregeien Suriyeliler'in sayısı 350 binibuldu. Bizi diyoruz ki, öyle bir güvenlibölge oluşturalım ki, gelin buralardakonut yapalım. Buralara da güvenlibölgeye bunları taşıyalım. Böyle bir şeyyapacak olursak biz de Türkiye olarakrahatlamış oluruz.
Güzel bir teklif
- Güvenli bölge teklifimiz çok güzelbir teklif. Güzelse gelin konutların yapımınısağlayalım. Bize lojistik destekverin, Suriye'nin kuzeyinde 30 kilometrederinlikte bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını onlara sağlayalım. Güzel teklifse başlayalım bu işe, ama yok. Biz kovalamaya devam edeceğiz.
Kapıları açarız
- Bu yolculuk bizi farklı yere doğrugötürebilir. Farklı yer nedir, oldu olduolmadı biz de kapıları açmak zorundakalırız. Ya destek vereceksenizverin, vermeyecekseniz kusura bakmayın. Misafir ettiğimiz sığınmacıların yükünün paylaşımı konusunda AB başta olmak üzere dünyadan olması gerekendesteği alamadık. Almak için bunu yapmak zorunda kalabiliriz."
Açık konuştu
Avrupa ülkeleri artık karar vermek zorundalar. Çünkü Erdoğan çok açıkkonuştu... "Oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.