Dışarıdaki 1 Dolarlıklar!
Güven duygumuzun ciddi tahribata
uğradığı bir süreçten geçiyoruz...
...
Birbirimize, komşumuza, akrabamıza...
Postanedeki memura, trafik polisine,
çavuşa, doktora, hemşireye, aşçıya,
öğretmene, mübaşire bile hep şüpheyle
bakmaya başladık desek yalan olmaz!
...
Ordumuza, Polisimize güvendik...
Hâkimimize-savcımıza, istihbarat
teşkilatımıza güvendik...
Örnek çok da, güvendiğimiz dağların
pek çoğuna kar yağdığı da bir vakıa!
...
Üstüne kar yağmayan ama ak mı ak,
dağlar gibi yüce tek tutar dalımız;
Canını hiçe sayarak sokaklara dökülen,
tankın altına yatan, yaylım ateşin üstüne
koşan halkımız...
Onları direnişe çağıran, dimdik duran
ve hiç eğilmeyen Cumhurbaşkanımız...
Konvoyuna kurşun yağdırıldığı hâlde
hayatını ortaya koyan Başbakanımızdır!
...
Halkla bütünleşen bakanlarımızı ve
elbette, bomba yağmuru altında Meclis
çatısı altında toplanan vekillerimizi de
kahramanlıklarıyla güven listemizin en
üstüne yerleştirmeliyiz...
...
Ne hazindir...
Yenikapı Mitingine kandırmaca
yapmak amacıyla katılan bazı hainler
miting sonrası tutuklandılar!
Ama eksiktir...
Ahali arasında, hatta en ön sıralarda
bulunanlar içinde de bu kategoriye
tıpatıp uyanlar mevcuttur...
...
Bol yıldızlı general o gece ön istihbarat
kendisine ulaştıktan hayli sonra, TV'de
güzel bir konuşmasını dinlediği bakanı
arayıp kutlamaya, şen şakrak-kahkahalı
sohbetler etmeye vakit ayırabilmiştir...
O sırada jetler darbe için havalanmak
üzere bomba yüklemesi yapmaktaydı!
...
Karışık bir işlerin döndüğü bellidir de,
'herkesten şüphe ediyorsun' diyip
sitem etmeyesiniz diye konuyu fazla
eşelemeyeyim!
...
Bariz bir örnek ister misiniz?
...
Akıncılar Üssü'nde yakalanan, diğer
askerlerle birlikte üstü çıkartılmış halde
fotoğrafları önce A-Haber, oradan
apartılıp sonrası tüm basında yer alan
FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı olan
Adil Öksüz, diğer bazı askerlerle
birlikte Ankara Adliyesine gönderilmek
yerine, onlardan ayrılarak Sincan'da
hâkim karşısına çıkartıldı...
Akıncılar Üssü'nde ele geçmesine
rağmen, 'şose kenarında' göz altına
alındığı belirtildi!
İfadesinde ise tarla baktığını söyledi...
...
Hâkim kendisine, sabahın köründe
hangi tarlaları incelemek niyetinde
olduğunu, hangi tarla sahibi ile temasta
bulunduğunu...
Keçiören'de akrabası yanında misafir
olarak kaldığını belirttiği adreste kimin
oturduğunu sormak-tetkik etmek
lüzumunu hissetmedi!
Zaten araştırmaya kalksaydı, o adreste
kimsenin oturmadığı ortaya çıkacaktı!
...
Hâkim, FETÖ'nün Hava Kuvvetleri
İmamı Adil Öksüz'ü serbest bıraktı...
Savcı itiraz etti!
İkinci kez ve ikinci bir hâkim tarafından
yine mahkemeye çıkartıldı...
Bu hâkim de kendisini salıverdi!
...
Tüm bu mahkeme süreçleri ise toplam
21 (sadece yirmi bir) dakika sürdü...
...
Burada suçlu;
Tutanağa gerçek durumu işlemeyen
Jandarma mı?
Birinci hâkim mi, ikinci hâkim mi?
Yoksa HSYK'da bu hâkimleri öteden
beri kollayan birileri varsa onlar mı?
...
Onu-bunu bilmem, dışarıdakiler içinde;
Kim o geceyi tam izahtan yoksunsa...
Cumhurbaşkanımız ve ailesinin canını
kimler saat 16'dan itibaren kulaklarının
üstüne yatmak suretiyle göz göre göre
tehlikeye atmışlarsa...
Gerekçeleri, bahaneleri ne olursa olsun
makamları kendilerine haramdır!
...
Hatta üstleri aransa (eğer yakmadılarsa)
1 Dolar çıkma ihtimali bile mevcuttur!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bazıları bakan olmasa da hizmetleri ve kişilikleri ile hatırlanır (03.07.2018)
- Allahaısmarladık! (01.09.2016)
- Lâğım Kokuları! (28.08.2016)
- Dua ile... (27.08.2016)
- Gördüler...(!) (21.08.2016)
- ‘HIZIR’ mıydı? (20.08.2016)
- Dışarıdaki 1 Dolarlıklar! (14.08.2016)
- Cumhur ve Başkanı... (13.08.2016)
- Yepyeni Kapı! (07.08.2016)
- FETÖ’cü Anatomisi! (06.08.2016)