Geri kalmıştık, çünkü gelişebilmek için
elzem alt yapı yatırımları Cumhuriyetin
ilk seksen yılı boyunca yapılmamıştı…
…
Neydi bunlar?
…
Tüm yurdu örümcek ağı gibi saran
kaliteli asfaltlar, dev barajlar, köprü ve
viyadükler, her il'e havaalanları, yurdun
her köşesine üniversiteler, az sayıda
hastane önünde kilometrelerce uzayan
kuyrukları gereksiz kılacak yatırımlar,
demir yollarında iyileştirme-getirilecek
yeni sistemler, ulaşımda ek olarak tüp
geçitler, ağ gibi gelişmiş metro hatları!
Say sayabildiğin kadar…
…
Niçin yapılmamıştı?
…
Burada bir fıkra anlatalım…
Hani, çocuğu bulunmayan bir kişiye
sormuşlar;
'İstediğini biliyoruz ancak senin
niçin hiç çocuğun yok?'…
Demiş ki, 'En az 10 sebebi var'…
Pür dikkat dinlemeye koyulmuşlar;
…
'Birincisi ben hadımım!
İkincisi…' demeye kalmamış sözünü
kesmişler 'Bırak yahu saymayı, bu
kâfi'…
…
'Niçin yapılamamıştı?' sorusunun
yanıtı pek çok unsuru içerir ama en
önemlisi şudur;
'Çünkü para yoktu'…
…
'Niçin para yoktu?'nun yanıtı da;
'Çünkü ekonomiyi raya
oturtabilecek bilgi ve tecrübeye
sahip, çalışkan, becerikli, dürüst
bir ekip başta değildi' şeklindedir!
…
Bir ülkenin ekonomisi iflas etmiş ve
zengin yeraltı-yerüstü kaynak varlığına
rağmen bir türlü düzeltilemiyorsa, zaten
o memlekette yatırımdan söz etmek
'abesle iştigal'den öte anlam taşımaz!
…
21'nci Yüzyıl başından bu yana
Türkiye'de gerçekleştirilenler dikkate
alındığında, trilyonluk-katrilyonluk
yatırımların ardı ardına sular-seller gibi
hizmete girdiği görülür…
Göremediğini iddia eden varsa, beyaz
bastona ihtiyacı var demektir!
…
Geçmişi bize benzer bir ülkede böylesi
hızlı bir atılımın sürekliliği mucizedir!
Türkiye, tam bir 'Mucizeler Diyarı'
hâline gelmiştir, bu süreci tarifleyecek
bir başka kelime bulmak da mümkün
değildir…
…
Gözümüzü kriz ortamında iken ve
Türkiye iflas etmiş iken kapattık…
İçimizden 14'e kadar sayıp (son 14 yıl)
açtığımızda, gelişmiş-bambaşka bir
Türkiye gördük!
Bu 'mucize' değil de nedir?
…
Bu atılımı geçmişte hayal etmek bile
mümkün değildi, lütfen bir düşünün;
Enflasyonun yüzde 100'ün, gecelik
faizin binli rakamlara ulaştığı dönemde,
topu atmış ülkede biri çıkıp deseydi ki;
'Boğaza bir köprü daha yapılması
ve deniz altından karşıya geçmek
için de birkaç tüp geçit inşa etmek
lazım…
Keşke Dev bir havalimanımız,
kaymak gibi asfalt yollarımız
olsa…
İletişim altyapımız hızlansa,
hastane önünde geceden sabaha
bekleşmemizin önü bir alınsa'…
…
Ne bileyim buna benzer pek çok şeyi
sıralasa, hayallerini ortaya dökse idi…
…
İtiraf edelim, o günlerde o kişiyi
tımarhaneye kapatmazlar mıydı?
'Olmayacak şeyler hayal ediyor,
sapık mıdır nedir' diye?
…
İşte tüm bunlar ve fazlası yapıldı…
Eserlerin tümü de dünyanın önde
gelen emsallerinin çoğunu geride
bıraktı…
…
İki yakamızın bir araya bir türlü
gelemediği o eski dönemlerden sonra,
Koca Marmara Denizinin iki yakasını
birleştiren 'Osman Gazi Köprüsü'
önceki gün açıldı, mucize gibidir…
Dünyanın 4'ncü büyük köprüsüdür!
…
Hayırlı-Uğurlu olsun…