PKK'ya-DHKP'ye el altından;
Kimi füze, kimi mayın...
Kimi tüfek, kimi bomba...
Kimi mermi, tabanca gönderiyor!
Kimler mi?
Müttefiklerimiz diye bildiklerimiz,
'Dost' diye andıklarımız!
...
Bir zamanlar...
Türkiye bocalasın, kargaşadan kendini
kurtarıp bir türlü toparlanamasın diye
sağcı-solcu olarak kutuplaştırdıkları
gençlere gizlice silah gönderirlerdi!
Şimdi de, Türkiye çok kalkındı, sürekli
ilerliyor-gelişiyor diye korkup, ileriye
dönük ciddi endişe duymaları yüzünden
silahları teröristlere gönderiyorlar!
...
Sıkıntıları büyük, çünkü;
Türkiye alt yapısını hızla tamamladı...
Türkiye milli-yerli silahlarını üretmeye
başladı...
Türkiye ekonomisi hastalıklı günlerini
geride bıraktı...
Velhasıl;
Türkiye dışa bağımlılıktan kurtuldu!
...
IMF aracılığıyla tehdit edemiyorlar;
IMF kapıdan kovuldu...
...
Silah vermeyi keseriz diyemiyorlar;
İhtiyaç kalmadı...
...
Kuklaları Meclis'te ayak oyunları
oynayamıyor;
İktidarın vekil sayısı buna imkan
tanımıyor...
...
Ülkede suni yokluk oluşturamıyorlar;
Üretim hedefleri bile geride bıraktı...
...
Orduyu tahrikle darbe yaptıramıyorlar;
Ordu haine karşı bilinçlendi-uyandı...
...
Bu durumda;
Ne yolu denerlerse denesinler,
Türkiye eskiden olduğu gibi kendi
dümen sularına bir türlü girmiyor...
Eeeee! Ne yapsınlar?
...
En iyi bildikleri yolu sürdürmekten
başka çareleri görünmüyor;
Teröre alabildiğine destek vermek!
...
Onlar da öyle yapıyorlar;
Teröre var güçleriyle destek oluyorlar!
...
Türkiye gibi terör sorunu olan ülkelerde
parlamentolar daima yekvücut olurlar...
Tek ses-tek nefes, bu oyunları bozmak
için ortak çaba gösterirler...
Ya, bizde de öyle mi?
Bizde;
Biri 'sırtçı' diğeri 'ayakçı'…
...
Birisi;
'Bizler, sırtımızı teröriste dayadık'
diyor...
Diğeri;
'Bizler, PKK'lı-DHKP'lilerin
ayağına gittik' diyor...
...
Eh! O zaman da millet bunları her
gördüğü yerde avazı çıktığı kadar
yuhalıyor!
...
Hainlikleri bu kadarla da kalmıyor...
Şimdilerde 'sırtçı' ile 'ayakçı'ya bir
yenisini daha eklemek istiyorlar;
'Fetöcü'yü...
...
Ardından hep birlik olup sokakları
karıştırmayı planladıkları belli!
...
Dışta malûm mihraklar...
İçte malûm mihraklar...
Bir de toplumda hala bu komplonun
farkına varamayan mihrak demeyelim
ama mebzûl miktarda 'eblehler!'...
...
İşimiz bu yüzden pek de kolay değil!