İstemez!
'Vizesiz Dolaşım Hakkı' da...
'AB Üyeliği' de kendilerinin olsun!
...
Ancak...
...
Suriye'den kaçan ve Türkiye üzerinden
bazı Avrupa ülkelerine kaçak yollardan
girmek isteyen sığınmacıların yakından
takip edilip ülkemizde alıkonulması için
şartlarımız da şunlardır…
...
Almanya;
Yürürlükteki ticaretle ilgili yasalarını
değiştirip Türkiye'den gelecek mallara
gümrük vergisini sıfırlasın!
(Bıraksınlar da pazarlarını işgal edelim)
...
İngiltere;
Günümüzde artık tuhaf kaçan monarşiyi
kaldırıp, yerine bizdeki bozuk-köhne
parlamenter sistemi tüm kurallarıyla
aynen getirip uygulamaya koysun!
(Biraz da onlar saçını başını yolsun)
...
Belçika;
NATO Merkezini Kütahya'ya taşısın!
(Diğer ülkeleri ikna etmek görevi de
bu ülkenin sorumluluğunda olsun)
...
Çeşitli ülkeler için buna benzer daha
pek çok şarta ilişkin saçma önerilerim
bulunmakta ama kafanızı fazla şişirmiş
olmayayım!
...
Eğer bunları yapmazlarsa, trafik polisi
gibi her gelene 'buyur geç!' deriz...
O takdirde de tüm Avrupa'nın korkulu
rüyası gerçekleşir ve sokaklarında bir
dolu yeni işsiz vatandaşları olur!
...
Katlansın bakalım Avrupalı
katlanabiliyor mu bu büyük göçe!
Zaten kötüye gidiyorlar, ne ekonomi
ayakta kalır, ne o eski şatafatlı günleri,
ne huzurları, ne siyasetleri!
...
Şaka bir yana, elbette ülkelerin
yasalarına, sistemlerine, içişlerine
karışmak hiç bir diğer devletin, kişinin
haddi değildir...
Hele müdahaleye kalkışmak, tanıyacağı
bir avantaj için karşıdakini zayıflatmaya
dönük saçma saban değişiklikleri şart
olarak dayatmak 'dangalaklıktan'
(düşüncesizlikten) öte bir anlam
taşıyabilir mi?
...
Vizesiz dolaşım için 'teröre karşı
mücadeleyi hafifletmemiz'...
Ya da 'terörle mücadele yasalarını
değiştirmemizi' teklif edecek cüreti
kendilerinde bulduklarına göre, ya akıl
sağlıklarını yitirmiş...
Ya, bizi eski günlerdeki gibi yumuşak,
uysal koyun, kolay lokma zannetmiş...
Ya da, ağızlarından çıkanı kulakları
duymayacak şekilde sağırlaşmış
olmalılar!
...
'Dangalaklar!'...
...
Kılıçdarın oğulları, demek sade bizde
değil, onlarda da bolca varmış!