Şöyle başladı;
Anayasa'nın günümüz ihtiyaçlarını
karşılamadığı, geride kaldığı, sistemi
yavaşlattığı gibi gerekçelerle bir 'Yeni
Anayasa'ya ihtiyaç olduğu tespiti ile
beş yıl önce-2011'de, partiler arasında
ortak bir komisyon kuruldu...
Mevcut Anayasa 177 maddeden
oluşmakta ama tartışmalı oturumlar
sonucu sadece elli dokuz maddesinin
değiştirilmesinde uzlaşma sağlanabildi!
...
Müteakiben;
AK Parti'nin 'hiç olmazsa bu
maddeleri değiştirelim' önerisi,
CHP başta olmak üzere diğer siyasi
partilerden karşılık bulamadı ve tüm
çalışma, uzun süre heba olmuş sayıldı!
...
1 Kasım Seçimi sonrası;
Komisyon tekrar kuruldu ve kalındığı
yerden devam edilmesi kararlaştırıldı!
...
Daha 'Bismillâh' derken;
Komisyonun üçüncü toplantısında
CHP görüşmelerden çekildi...
Meclis Başkanı da bunun üzerine
çalışmaların durduğunu ilân etti!
...
Önceki gün;
Meclis Başkanı, görüşme masasının
tekrar kurulması için partilere mektup
gönderip çağrıda bulundu!
...
Görülüyor ki;
CHP'nin her zamanki yanar-döner tavrı
ile 'Yeni Anayasa' konusunda netice
almak pek mümkün değil...
...
CHP'nin istediği;
Mevcut Parlamenter Sistem aynen
sürsün, muhalefet ne yasa çıkarma ne
de denetim anlamında hiçbir somut işe
yaramadan, elini hiçbir zaman taş altına
koymadan, sadece koltuk ısıtmayı
sürdürsün...
Bir tek bol lâf, ardından gelsin maaşlar!
On dönüm bostan, yan gel yat Osman...
...
Aslında;
Komisyonun geçmişte yaptığı
çalışmalar sonucu değiştirilmesi oy
birliği ile kararlaştırılan elli dokuz
maddenin taslak hâlini sizler henüz
görmediniz...
Ben gördüm!
...
Sizler de görseydiniz;
Anayasa'nın roman gibi uzun olduğu...
Yasalarla düzenlenmesi gereken pek
çok konunun Anayasada lüzumsuz yere
yer aldığı...
Pek çok maddenin temel-ana yasadan
çıkarılıp toplam metnin kısaltılması
gerektiği şeklinde herhangi bir görüşün
dile getirilmediğini fark ederdiniz!
...
Ayrıca;
Devlet yapısı ve işleyişinde sanki hiçbir
radikal değişikliğe gerek yokmuş gibi
sadece madde ifadelerinde redaksiyon
yapıldığını hayret içinde anlardınız!
...
Sanılmış ki;
Üzerinde ittifak sağlanan taslakların
çoğunda, sadece ikinci paragrafın
birkaç kelime değişikliğiyle öne alınıp,
birinci bölümün de alta kaydırılması
'değişiklik' demektir! Sanki, böyle bir
anlayışla yapılacak bir temel yasaya da
'Yeni Anayasa' denilir...
...
Oysa bu şekil, halk arasında;
'Ha Ali Hoca, Ha Hoca Ali'
diye tabir edilir!
Vakit kaybına gerek yoktur...
'Yeni Anayasa' çalışması rafa
kaldırılmalı, 'Devlet Başkanlığı' için
bir an önce referanduma gidilmelidir!
...
Yeterli oy meselesine gelince;
Meclis içinde, Devlet işleyişinde bugün
büyük ölçüde ama yarın tamamen
tıkanıklık yaşanacağını, ilerideki bir
koalisyon olasılığının ülkeyi tamamen
bitireceği ihtimalini görebilen, yasama
ile yürütmenin ayrı erkler olarak
tanzimini Demokrasi açısından şart
addeden milletvekilleri elbet muhalefet
içinden de çıkacaktır...
Toplumda desteği yüzde 70'lere ulaşan
'Başkanlık Sistemi'ne geçişe karşı
durmayı halkın seçtiği vekiller şüphesiz
ki istemeyeceklerdir!
...
Başkan'lığa hele bir geçilsin;
'Yeni Anayasa'nın çok daha çabuk,
pratik gerçekleşeceği de görülecektir!