Kibarlıktan mıdır yoksa tepki çekme
korkusundan mıdır tam bilinmez ama...
Bazı kişilerin sergilediği adap-haya dışı
ya da zarafet harici kaba davranışların,
bunlara tanık olanlarca, kamufle etmek
istermişçesine-söylenmesi gereken asıl
sözcük yerine daha yumuşak ifadelerle
dile getirilme eğilimi epeyce yaygındır!
...
Örneğin, cimriliği utanç verici seviyeyi
bile aşmış bir kişi, 'tutumlu' ya da 'eli
bir parça sıkıca' olarak
tanımlanmaya çalışılır toplum içinde...
Oysa, söz konusu kişi fukaraya birkaç
kuruş sadaka vermekten bile kaçınan,
dostlarına çay ısmarlamak için dahi eli
cebine gitmeyen bir Allahın belâsıdır
gerçekte, büyük ihtimalle!
...
Eğitimci Necati Güneş'in, Niksar
yöresine ilişkin deyimlerin farklılığını
ortaya koyan pek güzel şiirini okurken,
yukarıda sözünü ettiğim, toplumdaki bu
yaygın çifte standart alışkanlığı geldi
aklıma! Bakınız, Güneş ne demiş;
...
'Şip' çabuk demek, rezil de 'ilezir'
'Foruz' horoz'dur, kevgir de 'ilistir'
Kaynağa 'göze' peçeteye 'peşkir'
Geçen yıla da 'bıldır' diyorlar bizde!
...
Tekme 'tepik'tir, tırmık ise 'gelberi'
Cımbız 'mangaş'tır, elbise 'enteri'
Nisan'a 'abrul' Ocak'a 'zemheri'
Aralık'a 'garakış' diyorlar bizde!
...
Tümünü İnternetten okumanızı tavsiye
ederim ve ekleyeyim, çoğumuzun
lügatinde birçok sözcüğün çağrışımının
genellikle asıl anlamından farklı olduğu
ve hatalı davranışlara tepkilerin oldukça
benzerlikler taşıdığı da bir gerçektir!
...
Örneğin, Ortadoğu'nun-Türkiye'nin
sorunlarını hiç kavrayamamış, hariçten
gazel okuyan, uzaktan ahkam kesen,
gerçeği yansıtmayan değerlendirmeler
yapan Batılı Devlet Adamlarını TV'de
izlerken ilk ağızda ortak tepkimiz;
'Hastir ordan!' şeklinde değil mi?
...
Ya, PKK'ya arka çıkan, bunu da ifade
özgürlüğü kapsamına sokmaya çalışan
akademisyen kılıklıları izlerken hangi
kelimeler dökülüveriyor ağızlardan;
'Onun bunun(!) çocukları!' ya da
cümlenin daha kısa ifadesi değil midir?
...
Ayrıca, tüm dünyada yasalar bir parça
farklılık gösterir, sonuçlar ise benzerdir;
...
Almanya'da 'Heil (yaşa) Hitler' diye
bir bağır bakalım da ne olacağını gör!
Fransa'da 'Ermeni Tehciri yoktur'
diyen kısa süreye öncesi hapse atılırdı!
...
Herhangi bir ülkede bir bayana yaklaşıp
'Sizinle otele gidip baş başa kalsak
ve karşılıklı girişimlerde bulunsak
çok iyi olur kanısındayım' gibi bir
cümleyle ifade özgürlüğünü kullan
bakalım! Sonrasında yaka paça götüren
ızbandut gibi polise, 'sadece fikrimi
açıkladım' diye haykır haykırabildiğin
kadar...
...
Yine, herhangi bir ülkede uçakta iken,
yüksek sesle, 'bu uçakta bomba
olduğu yolunda bir his var içimde'
de bakalım! De de gör(!)
...
Uzatmayalım ama ifade özgürlüğü de
diğer özgürlük alanlarında olduğu gibi
bir başkasının ya da ülkenin özgürlük
alanını-değerlerini taciz etme noktasına
geldiğinde özgürlük olmaktan çıkar!
...
Pazar gününüzü daha bir neşeyle
geçirmenize belki katkım olur ümidiyle
bazı kişi ya da davranışlar için lügatte
belirtilenden farklı olarak içimizden
geçenleri paylaşayım yazı sonunda bari;
...
Yere kocaman balgam fırlatanlara;
'Öküz!'...
70 yaşında evlilik programına katılana;
'Hıyar!'...
Allame havası basan ebleh politikacıya;
'Hadi lan ordan!'...
Rakip futbolcuyu tekmeleyip düşürene;
'Oha!'...
Ülke çıkarı umurunda bile olmayana;
'Hain!'...
Memleketi gelişmiş çizgiye ulaştıranı
saçma-sapan eleştirip hakaret edene;
'Yuh Ulan!'...
Bu galiz lâfları uluorta yazısına koyana;
'Bravo Yâni!' (Bu sonuncu, temenni!)