'Dede Korkut' öykülerinden birinin
kahramanı olan 'Deli Dumrul'un
kuru bir çayın üstüne köprü yaptığı...
Köprüden geçenden otuz, geçmeyenden
ise -hem de döve döve- kırk akçe aldığı
hikaye edilir…
...
'Deli Dumrul'a herkesi sindirebilecek
bir cüsse ihsan edilmiştir ve kendisi de
bu korkutucu gücünü haksızca kullanıp
akla sığmayan insafsızca uygulamalar
yapıp durmaktadır!
...
'Deli Dumrul' öyküsünün günümüze
uyarlanmış hâlini RTÜK ve Yüksek
Seçim Kurulu zihniyetinde görmek
mümkün...
...
Artık, 'işin tamamen cılkı çıktı'...
İşte, Yüksek Seçim Kurulu geçen gün
A Haber'e 43 yayın cezası daha verdi!
Böylece, A Haber'e verilen yayın
cezası toplamı 239'a ulaşmış oldu...
...
İnanılması güç...
Yaygın tabiriyle 'Şaka Gibi!'...
...
A Haber, kuruluşunun üzerinden çok
kısa süre geçmiş olmasına rağmen
Türkiye'nin en çok izlenen haber kanalı
unvanını ele geçirdi...
Hem de rakiplerine ciddi farklar atarak!
Bu yüzden, 'yurt içi-yurt dışında'
çok çevrenin hışmını da üzerine çekmiş
oldu!
Öyle ya...
Eskiden rahatça iftiralar atarlar, bunu
montajladıkları-allayıp pulladıkları ses
ve görüntülerle izleyiciye servis ederler,
teröristi-masum, dalavereciyi-dürüst,
dürüstü-üçkâğıtçı, haklıyı-haksız ilan
ederler...
Ortada gerçeği gösterecek farklı bir
nefes bulunmadığı için de seçmeni
kolayca kandırır-kamuoyunu diledikleri
yönde oluştururlar, seçimde istedikleri
sonuca fazla zorlanmadan ulaşırlardı!
...
A Haber, yıllardır süren bu kısır
döngüyü toplumla el ele vermek
suretiyle bozan kanal olmuştur...
Çıkar odaklarının ülke üzerine
serdikleri kapkara örtünün yırtılıp
atılmasına en büyük katkıyı vermiştir!
...
A Haber'in bu başarısının altında,
'Eski Türkiye'nin alışkanlıklarını
devam ettiren kanalların aksine, halkın
'Yeni Türkiye' özleminin sesi olması
ve şahsi menfaat için değil, memleketin
çıkarları doğrultusunda 'sadece
gerçekleri' dile getiren bir yayıncılık
anlayışını hayata geçirmesi
yatmaktadır...
...
Sadece RTÜK ya da YSK değil
Türkiye'nin pek çok önemli kurumuna,
yıllar boyu sinsice atılan tırpanlarla
haince hedeflere yönelmiş çok sayıda
elemanın yuvalandığı gerçeğinin
ışığında...
A Haber'in susturulma çabasının
altında yatan tertipleri kavramak da pek
zor olmasa gerektir!
Müsebbiplerden kimi bilinçli...
Kimi de eğriyle doğruyu ayırt etmekten
uzak, ayrıca önüne her konanı yemeye
teşne-yetki kullanmaktan aciz tavrın
sahibi olunca, ortaya çıkan sonuç da
böylesine şaşırtıcı-abuk olmaktadır!
Toplumun 'gerçeği öğrenme hakkı'
bu köhnemiş mekanizma marifetiyle
elinden alınmaktadır...
...
'Deli Dumrul'laşmanın yanı sıra ceza
uygulamalarında bile öylesi haksızlıklar
sergilenmektedir ki, yukarıdaki izahtan
başka akla farklı tarif gelmemektedir...
Aynı suça(!) uygulanan belgesel yayını
mecburiyeti kimine on beş dakikalık
bantlar, kimine ise kırk beş dakikalıklar
gönderilerek tatbik edilmekte, kimine
benzer durumda birkaç ceza verilirken
'A Haber'e üst üste ceza yağmaktadır!
...
Böyle bir haksız uygulama karşısında
Türkiye'de idare kararına karşı yargıya
başvurma ya da mahkeme kararına bir
üst mahkemede itiraz hakkı tanınmayan
istisna durumlardan biri budur...
İçinde bulunulan şartlarda, ilgili
yasaların değişmesinden başka bir çare
de görünmemektedir!
...
Şükür ki, RTÜK ve YSK'ya 'idam
cezası verme' yetkisi tanınmamış...
Yoksa, bu satırları okuyamazdınız!