Cumhuriyet Döneminde çok sayıda
siyasi parti gördük!
…
Kiminin kurulmasıyla dağılması bir
oldu!
Kimi barajı aşamadı, kimi iktidara hiç
gelemedi!
Kimi de, Türk Siyasetine dönemler
itibariyle 'iyi' ya da 'kötü' anlamda
damgasını vurdu…
…
İlk dönemlerde;
Cumhuriyet Halk Partisi…
Demokrat Parti…
Sonraki dönemde;
Adalet Partisi…
Milli Selamet Partisi…
Milliyetçi Hareket Partisi…
Yakın dönemde;
Anavatan Partisi…
Demokratik Sol Parti…
Son on üç yılda da;
AK Parti…
…
Türkiye'yi berbat günlerden alıp
esenliğe kavuşturan, kırmızı alarm
veren tabloyu yeşile çeviren, olumlu
hamleler yapılan, kalkınma adına dev
adımlar atılan dönemlerdeki iktidar
partileri sayılacak olursa, sadece;
DP…
ANAP…
AK PARTİ değil midir!
…
Bunlar tek başına iktidara gelmişler,
istikrarı sağlamışlar, ülkeyi krizden
kurtarıp yukarılara yükseltmişlerdir...
...
Kendilerinden önceki iktidarların
bozduğu ekonomiyi düzeltip artıya
geçirmeleri elbette hayli zaman almış...
DP ve ANAP örneğinde ise,
kendilerinden sonraki iktidarlar önceki
birikimleri yine hoyratça tüketmiş,
arabayı yine yoldan çıkartıp takla
attırmış, tepkileri de türlü bahane ve
uyduruk gerekçelerle geçiştirmeye
çalışmışlardır!
...
Bu çapsızların 'iyi niyetli-kötü niyetli'
olup olmadıklarını tartışacak değiliz…
Kanaatimiz 'oldukça iyi niyetle' yola
çıktıkları ancak beceriksizlik, tembellik,
bilgisizlik, cesaretsizlik, dirayetsizlik ve
çıkarcılık gibi dezavantajları yüzünden
memlekete bir arpa boyu bile yol
aldıramadıkları, daha da kötüsü, geri
gidişin startını verdikleri açıktır…
Ülkenin krize girmesi, çok kez iflasın
eşiğine gelmesi, kalkınmanın bir türlü
sağlanamamasının müsebbibinin,
andığımız üç başarılı parti dışında kalan
diğerleri olduğu su götürmez gerçektir!
…
Bu bakımdan;
Menderes...
Özal...
Erdoğan dönemleri, ne kadar şükranla
anılsa azdır…
…
Günümüzde AK Parti'de de yeni bir
dönem başlamıştır…
Tartışılmaz lider Tayyip Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanı olmasından sonra,
partinin başına Davutoğlu geçmiştir!
…
Girdiği ilk seçimde partisini tek başına
iktidar yapamasa da açık ara en çok oyu
alan parti konumunu korumasını
sağlamış ve koalisyonun kurulamaması
üzerine gidilecek erken seçim için de
yine iktidarın en güçlü adayı olan
partisinin olağan kongresinde 'Genel
Başkan' seçilmeyi yine başarmıştır!
...
Son bir yılda, özellikle genel seçim
sonrası beliren koalisyon çabaları-terör
faaliyetleri ile dolu kriz dönemini
yönetmesi ve ortaya koyduğu genel
performans ile Davutoğlu, mevcut
diğer parti başkanlarına bariz bir fark
atmış bulunmaktadır...
...
Elbette, diğer liderlerden farklı olarak,
Davutoğlu'nun elini güçlendiren,
partisinin seçim şansını artıran çeşitli
ekstra olanaklar da mevcuttur;
Öncelikle, istikrarsız dönemin ne
demek olduğunu ve diğer partilerin
nasıl kıvırdığını toplum iyi anlamıştır...
Ayrıca, her konuda danışabileceği, yön
verebilecek çok başarılı kişiler ve kadro
da hemen yanı başında bulunmaktadır!
Davutoğlu'nun, bu olanaklardan en
verimli şekilde istifade edebilecek bir
Profesör olduğu da kuşkusuzdur...
...
Eh! O zaman, mesele kalmamıştır!