Horoz Ötmese de...

Seçimde;

AK Parti 'yüzde 41'…

MHP 'yüzde 16' oy aldı…

Anketlerde;

Tekrar bir seçimin AK Parti oylarında

ciddi artışa, MHP oylarında ise düşüşe

yol açacağı çoktandır belli...

...

Kamuoyunda;

MHP'nin önümüzdeki epeyce seçim

döneminde tek başına iktidar olabilme

ihtimali pek mümkün görünmüyor...

Gelecekte;

Olsa olsa 'koalisyon ortaklığı' söz

konusu olabileceği kanaati yaygın...

...

İlginçtir;

Bu kriterler aşikarken, MHP ayağına

kadar gelen kısmeti elinin tersiyle itti!

Oysa;

On üç yıllık aradan sonra, MHP'nin

yine bir koalisyon içerisinde yer alma

ümidi belirmişti...

...

Ülkücülerde;

Taraftarı oldukları partinin yeniden

hükümet ortağı olma, bazı bakanlık

koltuklarına gönül verdikleri lider

kadronun oturma ihtimali sevinç ve

heyecanla karşılanmıştı...

AK Parti-CHP görüşmelerinin

neticeye ulaşamadan sona ermesi,

bu heyecanı doruk noktaya taşımıştı...

...

Süreçte;

Bahçeli'nin ardı ardına gelen...

Birbirleriyle pek bağlantılı olmayan...

Kafaları karıştırmaktan öte fazlaca bir

anlam taşımayan açıklamalarından hiç

kimse manalı bir sonuca varamadı!

Neticede;

Partililerin tüm pembe hayalleri,

AK Parti-MHP nihai görüşmesiyle

yerini umutsuz bir tabloya bıraktı...

...

Mantıken;

MHP'nin iktidara doğru yürüyüşündeki

bu tökezlemeyi, herhangi bir politik

gerekçeyle açıklayabilmek mümkün

görünmemektedir!

...

Aslında;

Elde edilen fazla sayılmayacak bir oy

oranı ile eşit şartlarda hükümet ortağı

olabilmek MHP için başarı sayılacaktı!

1999 Koalisyonunda, Rahşan hanımın;

'Bu katillerle hükümet ortaklığı

içimize sinmez' sözlerine karşın DSP

ile birlikteliği dikkate alındığında,

MHP için bugünkü saygın şartlarda

bir ortaklık, çok daha uygun-olumlu

yönde kabullenilmiş olacaktı!

...

Hayrettir;

Koalisyon teklifini daha görüşmenin

başında reddetmek ve tüm seçenekleri

elinin tersiyle itmek suretiyle, MHP

parlamentonun hareket sahasını iyice

daraltmış, tek alternatif olan 'Erken

Seçim' formülünü adeta zorlayarak

gündeme yerleştirmiş bulunmaktadır!

...

Bu sayede;

Kurulacak bir hükümette HDP'li üç

kişi 'Bakanlık Koltuğu'na oturacak...

Yüce Devleti temsil eden 'Kırmızı-Ay

Yıldız Plakalı' makam arabaları ile

seçim yörelerinde inceleme gezilerine

çıkacak olan bu Bakanlar yandaşlarınca

gol atmışlarcasına coşku dolu zılgıtlar

ile karşılanacaklardır!

...

Tahlilde;

MHP'nin bir akıl tutulması yaşadığı

varsayılmadığı takdirde...

Baştan itibaren izlediği tavrı, bilinen

politik teorilerle açıklamak da mümkün

olmadığına göre...

Bulmaca çözermiş gibi, iki 'frapan

tahmine' yönelmekten başka çare

bulunmamaktadır!

...

İlki;

HDP'nin yapılacak bir tekrar seçimde

mutlaka baraj altında kalacağı hesap

edilmiş, bu yüzden 'Erken Seçim'

zorlanmış ve bunun dışındaki her öneri

MHP tarafından bu taktik gereği geri

çevrilmiş olabilir!

İkincisi ise;

MHP'de yine-yeni bir 'paralel kaset

yoluyla şantaj' stresi gündeme gelmiş

ve bu yüzden ürkülmüş-çekinilmiş,

koalisyondan kaçınılmış da olabilir!

...

Öyle ya da böyle;

'Horoz ötse de-ötmese de,

sabah mutlaka olacaktır!'...