MHP'nin Karar Günü
Son on iki yıl içindeki bütün yatırımlar,
demokratikleşme adımları, ülkenin elde
ettiği kazanımlar reddediliyorsa...
Bu doğrultuda, dökülen eski binayı
baştan aşağı onarmak-eski şekline
tekrar kavuşturmak anlamına gelen
kelimeyle özdeşleştirip;
'Restorasyon Hükümeti' kurulması
gerektiği öne sürülüyorsa...
...
Türkiye'nin açık ara en çok oy'u alan
partisinin, böyle 'aşağılayıcı bir
yaklaşımla' uzatılan eli sıkması zaten
söz konusu olamazdı-nitekim olmadı…
...
Aslına bakarsanız...
CHP için, yıllar sonra -koalisyon
ortaklığı yoluyla da olsa- kurulacak bir
hükümette temsil edilmek, halk
arasındaki 'ebedi muhalefet'
unvanından kurtulmak adına da çok
önemliydi!
Görüşmelere CHP'nin bu stresi bariz
şekilde yansımakta, ancak heyet yine
de 'her halükarda kuyruğu dik
tutma' gayreti sergilemekteydi...
...
Ancak, bilirsiniz;
'Yazın yenen hurmalar, kışın
bazı yerleri mutlaka tırmalar'...
...
Miting meydanlarında...
Seçim sonuçları belli olunca...
Ve görüşmeler başlayıncaya kadar
geçen süreçte o kadar iri lâflar edildi,
o kadar gerçeklerle örtüşmeyen şartlar
ileri sürüldü, o denli sert-saldırı dolu
demeçler verildi ki, AK Parti'ye
neredeyse hiç uzlaşı alanı bırakılmadı!
...
Görüşmelerin bu kadar uzaması bile
hayret vericidir!
Demokratik diyalogun sekteye uğrama
izleniminin doğurabileceği sakıncalar
bağlamında;
'Kan kusulmuş'...
Görüşmeleri gayet yakından takip eden
topluma ise;
'Kızılcık şerbeti içtim' demeye
getirilmiştir!
...
Yoksa...
AK Parti'nin tüm icraatlarını takdirle
karşılayan, Türkiye'nin yükselmesinin
mimarı 'Recep Tayyip Erdoğan'a
minnet, takdir duygularıyla bağlı hangi
AK Partili, 'Reis'ine-ülkeye çağ atlatan
partiye yöneltilen bunca zalimce eleştiri
ve iftiralar karşısında sessiz kalabilmeyi
başarabilirdi ki!
Hele...
Türkiye'nin esenliği söz konusu olmasa
başkaca hangi etmen, karşıdan gelen
bunca saldırıya rağmen yine de sakince
görüşmeler yapılmasını sağlayabilirdi!
...
Terörcü-Paralelci-Çıkarcı-İşbirlikçi
hain kadronun 'yüzünden düşenin
bin parça' olduğuna bakıldığında,
bu defterin kapanmış olmasındaki hayır
kendiliğinden ortaya çıkmaktadır!
...
Şimdi de sıra AK Parti'nin MHP ile
yapacağı görüşmelere gelmiştir...
...
MHP tabanında, üst yönetimin hiçbir
hükümet seçeneğine olumlu
yaklaşmaması üzerine beliren serzeniş,
bu partinin bugüne kadar izlediği
tavırdan geri adım atmasını ihtimal
dâhiline getirmiştir...
Ancak, süre de hayli kısalmıştır!
...
Elbet kendileri bilirler, yine de
hatırlatmış olalım;
'Çok Naz' hem âşık usandırır...
Hem de 'Çok Naz'a pek vakit
kalmamıştır!
...
Kestirmeden gidelim...
...
'Erken Seçim' memleket gündemine
bağdaş kurup oturmuş-yerleşmiştir!
Telaffuz edilmiş olması dahi, tüpten
çıkan macunun tekrar içe tıkılamaması
ile eş anlamlıdır! Gelinen aşamada;
'Erken Seçim' artık kaçınılmazdır!
...
MHP'nin tek karar vermesi gereken;
HDP'lilerin hükümette temsiline yol
açacak bir gelişmeye mi...
Yoksa, HDP'siz hükümetle seçime
gidilmesini sağlayacak bir düzenlemeye
mi geçit vermesi lâzım geldiğidir...
...
Gün gelip çatmıştır...
MHP için, bu kararın uzun uzun
düşünmeyi gerektirmediği de aşikardır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bazıları bakan olmasa da hizmetleri ve kişilikleri ile hatırlanır (03.07.2018)
- Allahaısmarladık! (01.09.2016)
- Lâğım Kokuları! (28.08.2016)
- Dua ile... (27.08.2016)
- Gördüler...(!) (21.08.2016)
- ‘HIZIR’ mıydı? (20.08.2016)
- Dışarıdaki 1 Dolarlıklar! (14.08.2016)
- Cumhur ve Başkanı... (13.08.2016)
- Yepyeni Kapı! (07.08.2016)
- FETÖ’cü Anatomisi! (06.08.2016)