Güney sınırlar ötesinde çapulcunun
üzerinde söz sahibi olacağı bir toprak
parçası teşebbüsüne göz yummamak
esastır...
Operasyonlar da gerek terörist
faaliyetlere aman vermemek, gerekse
bu ilke doğrultusunda yapılmaktadır!
...
İşin bir başka boyutu da, toplumun bir
kesimini kandırmaya-yeni hayaller
peşinde koşmalarını sağlamaya yönelik
olarak 'yeni bir devlet kurmanın'
pek de zor değilmiş gibi lanse edilmeye
çalışılması, bazı medya organlarının da
buna gaz veriyor olmalarıdır...
...
Neredeyse...
'Hadi, Devlet Kuralım!' deniverse,
'Hop!' diye devlet kuruluverecekmiş
gibi...
Güler misin-ağlar mısın, sanki saat
kuruluyor!
...
Kuzey Irak'tan örnek verelim;
...
Devlet Başkanı olmadan kısa süre önce
Süleymaniye'de bir basın toplantısında,
Talabani'ye genç bir gazeteci
sormuştu;
'Biz Kürtler daha ne bekliyoruz,
bağımsızlığımızı ilân etsek ya!'…
…
Talabani, yanıtlamıştı;
'Sen önce bu ayki memur
maaşlarını nasıl ödeyeceğiz bir
anlat, sonra döner bu konuyu ele
alırız!"...
...
Kuzey Irak, çıkardığı ham petrolü
bizdeki rafinerilere gönderip işletiyor,
benzin-mazot olarak geri alıyor…
Bu yüzden merkezî Irak yönetimiyle
başı da epeydir dertte!
...
Türkiye, Kuzey Irak'taki Dohuk'a,
Merkezî Hükümet de Süleymaniye
ve Erbil'e günde üç saat elektrik
veriyor!
Bölge halkı günün geri kalan yirmi bir
saatinde ihtiyacını, mazotla çalışan
jeneratörlerden sağlıyor!
...
Araba kullanmamak bir yana, bir
günlüğüne kapatın elektriğinizi de
anlayın mazot olmazsa Kuzey Irak'ın
ne hâle geleceğini!
...
Ne su kaynatılabilir, ne klima
çalıştırılabilir!
Çay da olmaz, kahve de çorba da...
İnsan bu sıcakta erir gider maazallah!
...
Merkezi Hükümet genel petrol gelirinin
yüzde on yedisini Kürtlere veriyor!
Kürt Yönetimi de aldığı bu payın yüzde
altmış sekizini memurlarına maaş
olarak ödüyor…
Geri kalanla çeşme yapmak bile zor!
...
Kuzey Irak'ta herkes 'memur'...
...
Ahaliye üç-beş kuruş vermenin tek yolu
böyle bulunmuş;
Bir odaya doluşmuş kırk-elli kişi, hepsi
de güya devlet görevlisi! Ancak, yeterli
bilgi birikimi hiçbirisinde yok...
...
Uzun yıllardan kaynaklanan bir arada
yaşama tecrübesi bulunmasına rağmen,
dost Kuzey Irak'ta bile durum bu!
...
Türkiye Cumhuriyeti, Türk-Kürt
vatandaşlarıyla ayrılmaz bir bütündür!
Ama diğer coğrafyalardaki Kürtler için
de şu söylenebilir;
Türkiye'nin dostluğu, kendileri ve tüm
bölge için, burada sayamadığımız pek
çok yaşamsal unsuru da beraberinde
getirmektedir!
...
İşte...
Ölümden kaçanlar gelip yanı
başlarındaki Türkiye'ye sığınmışlardır!
Tüm dünya bir araya gelip sadece
otuz bin kişiyi barındırmanın formülünü
bulamazken, Türkiye iki buçuk milyon
sığınmacıya şefkatli kucağını açmıştır...
...
Tüm bunları göz ardı edip devlet kurma
hayaline, hırsına kapılmış bir grup,
aklını peynir-ekmekle yemiş demektir!
...
Mazhar Osman'ın bir zamanlar delilerin
tedavisinde uyguladığı ve olumlu sonuç
aldığı 'kelleye odunla vurma'
metodunun bugün-bu yüzden jetler
aracılığıyla sınaması yapılmaktadır...
Benzer neticeye mutlaka varılacaktır!