14 şart ileri sürdüler!
'Lâf ola beri gele'nin ötesinde pek
anlam taşımayan, yenilik içermeyen,
çoğu izaha muhtaç lâf kalabalığı...
...
'Güçler ayrılığının temini'
maddesi örneğin...
Ancak 'Devlet Başkanlığı' nda geçerli
olabilecek bir uygulama, oysa bunu
kastetmedikleri de belli...
AK Parti'nin kısa süre önce önerdiği,
ancak kendilerinin oralı bile olmadığı
yüzde on'luk seçim barajını kaldırmak
da şart olarak bu maddeye eklenmiş!
'Baraj' ile 'Güçler Ayrılığı' aynı başlık
altında toplanmış, curcunaya dönmüş!
...
Gerekçesi kaleme alınırken, 'siyaset
kirlilikten arınmalı' diye kayıt düşülen
'Siyasi Ahlak Yasası' örneğin...
Güncel 'Ataşehir Yolsuzluk iddiaları'
üzerine giderek bir atılım mı yaptılar
ki konuya ilişkin samimiyetleri ortaya
bir parça olsun çıkabilsin!
'AK Parti karşısında yüzde
60'lık blok var' diyerek toplumu
ayrıştırmaya kalktıkları için de siyasi
etik açısından özür dilemeleri lazım
gelmez mi?
Peki, bu maddeye hiç olmazsa, güya
yıllardır savundukları 'Milletvekili
Dokunulmazlığının Kaldırılması'
niçin eklenmemiş, izahı var mı?
...
Ya, fakire-fukaraya kışın donmasınlar
diye odun-kömür yardımı yapılırken,
aç kalmasınlar diye erzak temininde
bulunulurken şiddetle karşı çıkanların,
'Güçlü Sosyal Devlet' şartı ile bu
kez muhtaçları pek düşünürmüş gibi
tavır ortaya koymalarına bilmem ne
demeli?
'Dini Bayramlarda iki ikramiye'
meselesinde de 'Milli Bayramların'
umursanmayıp es geçilmiş olması
CHP zihniyetiyle ne zamandır örtüşür
oldu bilinmez? Tabii, seçmen vicdanı
'oy uğruna' istismar ediliyor değilse!
...
Diğer maddelere de şöyle bir göz
gezdirilecek olursa, bunlar da;
Yasaklardan kurtulmuş Türkiye, adil
vergi denetimi, yolsuzlukla mücadele,
düşüncelerinden ötürü hiç kimsenin
yargılanmaması gibi konular ki, zaten
AK Parti on üç yıldır bunların çözümü
yolunda çok mesafe almış bulunuyor!
...
CHP'nin şartları arasına 'Yeni bir
Anayasa' kavramının konması bile
ne kadar da kel alâka duruyor...
Görüşmelerin ortasında masadan
kalkan, 'hiç olmazsa şu ana kadar
üzerinde mutabakata varılan
maddeleri değiştirelim' teklifine bile
dönüp bakmayan kendileri değil mi?
...
Cumhurbaşkanı'nın Anayasal
Sınırlara Çekilmesi' şartının ise
mutlaka 'somut' örneklere ihtiyacı
bulunmaktadır...
Her zamanki alışkanlıklarıyla bu
konuda ileri-geri konuşanların
temelde dayandıkları Anayasa ve
Yasa maddelerini sıralamaları şarttır!
Çünkü tüm hukuk bilenler, bu konuda
bir sınır aşımının söz konusu olmadığı
üzerinde hemfikirdir...
'Örtülü Ödenek'e de niçin karşı
çıkıldığını kavramak da zordur!
Yurt dışındaki bir geri kalmış yörede
Cumhurbaşkanımızdan örneğin bir
hastane-ibadethane istense, kendisi de
yardım için söz verse, Başbakan'dan
ödenek için ricada mı bulunmalıdır?
Olası bir olumsuz tavır hâlinde,
Devletin sözü yerde mi kalmalıdır?
...
'Medya Özgür Olmalı' dışında
CHP'nin şartları üç aşağı-beş yukarı
işte bunlar...
Bunca yıl muhalefette olan bir parti
ileri düşünce unsuru barındırmayan,
ülkeyi zıplatacak içerikten yoksun
böylesi şartları büyük marifetmiş gibi
ileri sürebiliyorsa, bu zihniyetle bir
araya gelinip ülke idare edilebilir mi?
...
Bu maddelere 'ön koşul' adı verenle
'koalisyona' değil, 'hamama' bile
gidilmez!
Çünkü huylu huyundan vazgeçmez…
Bunlar sabuna basıp kafayı kurnaya
çarpar, suçu da karşıdakinde ararlar!
...
Unutmadan... Şartlarından biri de;
'Medya özgür olmalı' imiş...
Baksanıza, zaten özgürce yazıyoruz!
Daha ne diyelim yani...