'Zarraf' Meselesi...
Vergi Şampiyonları listesinde
Dünya'ya ihracat yapan 'Zorlu'
ile televizyoncu 'Acun' altalta…
Biri 44'üncü, diğeri 46'ncı!
Kırkaltıncı olan 'Zorlu'...
Yorum yapacak hâlimiz yok ya,
her ikisini de kutluyorum!
…
Bu ikilinin hemen ardından da
'Rıza Zarraf' geliyor…
Vergisi dört buçuk milyon lira!
Adı öteden beri 'en zenginlere
çıkmış' bir çok işadamını geride
bırakmış…
…
Hiç tanımam, görmüşlüğüm dahi
yoktur ama hakkını teslim etmek
gerekir...
'Zarraf' geçenlerde de 'İhracat
Şampiyonları' listesine girmiş,
ödül almıştı…
…
Demek ki şirketleri başarılı oluyor,
kazancının vergisini de şıkır şıkır
ödüyor, helâl olsun…
…
Ödül töreni çok eleştirilere uğradı…
Hakkında ileri-geri bir dolu fikirler
ileri sürüldü…
'Masumiyet Karinesi'ni
takmayanları da bu arada kınıyorum!
…
Hakkındaki suçlamalar mahkeme
kararı ile kesinleşmemiş bir kişiye
bunca suçlamanın yöneltilebilmesi,
ülkede 'hukuk'a bakışı ortaya
koyması bakımından oldukça ilginç!
'Zarraf'ın bu açıklamalarla
uğraşacağını sanmam ama dava açsa
kesin kazanır…
…
Demokrasilerde 'mahkeme kararı'
asıldır…
Gerisi 'dedikodu ve iftiraya' girer!
…
Menderes,
İstanbul'a şu an 'E-5' olarak
adlandırılan yolu yaptırdığında;
'Yabancı ülkeler gelip bizi istila
etsin diye, uçaklarının rahatça
inebilmesi bakımından yol çok
geniş yapıldı' şeklinde söylentiler
yayılmıştı!
…
Demirel,
'Keban Barajını' inşa ettirdiğinde,
'Bunca suyu biriktirmek ne işe
yarayacak ki?' diye muhalefet
tarafından kafalar karıştırılmaya
çalışılmış, bir ara çalıştığı ABD
Firması'na atıfta bulunularak,
kendisine 'Morrison Süleyman'
lakabı takılma gayretine girilmişti!
…
Özal,
Haberleşmeyi ilkellikten kurtarıp
telefon sistemini yaygınlaştırınca
'telefon yenir mi?' kampanyaları
düzenlenmiş, Amerika'da muazzam
bir çiftlik satın aldığı ve seçimlerden
sonra kaçıp oraya yerleşeceği iftiraları
atılmıştı!
…
Erdoğan,
Gerek 'ekonomi'…
Gerek 'alt yapı'…
Gerek 'insan hakları'…
Velhasıl her bakımdan geri kalmışlığı
giderip;
Gerek 'zihniyet'…
Gerek 'mevzuat'…
Gerek 'icraat'…
Velhasıl her bakımından dev atılımlar
yapıp 'Devrim' gerçekleştirince,
adını 'Diktatör'e çıkarıp kendisini
yıpratmak için her türlü şer cephesi
harekete geçivermişti!
…
Konumuz sırf 'Zarraf' değil…
Partilerin ve kişilerin 'hukuka'
bakışını mercek altına almak, iftiradan
sakınılması gerektiğini vurgulamak,
'peşin hükümlü' olmanın yanlışını
dile getirmek…
Bunlar tüm toplum için gerekli!
…
Hele siyasetçiler için…
…
Yarın Ergenekon'dan-Balyoz'dan
bir süre içeride yatmış paşalarla hatta
milletvekilleriyle karşılaşırlarsa her
ihtimale karşı tokalaşmayacaklar mı?
…
Netice itibariyle özet şudur;
Demokrasilerde 'Belge Konuşur'…
…
'Belgen varsa konuş'…
'Belgen yoksa sus' demektir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bazıları bakan olmasa da hizmetleri ve kişilikleri ile hatırlanır (03.07.2018)
- Allahaısmarladık! (01.09.2016)
- Lâğım Kokuları! (28.08.2016)
- Dua ile... (27.08.2016)
- Gördüler...(!) (21.08.2016)
- ‘HIZIR’ mıydı? (20.08.2016)
- Dışarıdaki 1 Dolarlıklar! (14.08.2016)
- Cumhur ve Başkanı... (13.08.2016)
- Yepyeni Kapı! (07.08.2016)
- FETÖ’cü Anatomisi! (06.08.2016)