MEHMET AKARCA

Bu Toprağın Sesiyiz!


İzmir'in '9 Eylül' gazetesinden on ay
öncesine (17 Haziran 2014 tarihine)
ait bir köşe yazısı...
Şu sıra, adaylığının YSK tarafından
iptaliyle gündeme gelen 'Atilla
Sertel' adlı meslektaşımız kaleme
almış, şöyle diyor;

"Bu satırları yazarken, CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu ile MHP Genel
Başkanı Bahçeli, iki partinin üzerinde
uzlaştığı ismi kamuoyuna açıkladı,
'Ekmelettin İhsanoğlu'...
Bu açıklamanın ardından havuz
medyasının ekrana çıkarttığı tipleri
sabırla dinlemek zorunda kaldım!
Acaba ne diyecekler, nasıl-neresinden
tutup vuracaklar...
Bir eski spiker çıktı, soyadını
Seferihisar'ın Akarca'sından almış,
adı da 'Mehmet'miş!'...
İhsanoğlu için neler söylüyor akıl
alacak gibi değil;

Tanınmayan-bilinmeyen
biriymiş, etki gücü azmış...
CHP niye kendi görüşünden
değil de İslâm'ın öne çıkardığı
bir isimden medet ummuşmuş…
Bu bir Pensilvanya projesiymiş!

Beğenmedi Akarca ortak adayı,
beğenseydi, havuz medyasında
işi olmazdı"...
Yazı bu minvalde devam edip gidiyor!

Doğrusu, Sevgili Sertel'in (soyadımı
Seferihisar'ın Akarca'sından aldığım
yolundaki tahmini dışında) genel
olarak 'tüm teşhisleri' doğruydu...
Örneğin, evet, adayı beğenmemiştim!

Havuz-mavuz hoş lâflar değil ama
böyle bir adayı Türkiye'nin zirve
noktasına yakıştırabilecek karatta bir
gazetecinin bizim grupta çalışma
imkânı bulamayacağı da bir gerçekti!
Bizler, toplumun genel hissiyatını
taşıyan arkadaşlarımızla mesaimizi
paylaşmayı tercih ediyoruz çünkü...

CHP'nin aday belirlemedeki hatası
yüzünden değil midir çatırdaması?
İhsanoğlu'nun, tespitindeki gölge
yüzünden değil midir onca partinin
ortak adayı olmasına rağmen bunca
az oy alması...
Ya fikrî yapısındaki belirsizlik?

CHP'li midir?
DSP'li midir?
Şeriatçı mıdır?
Devrimci midir?

MHP, birinci sıraya koyduğuna göre,
meğer bunlardan hiçbirisi değil de,
eliyle 'Bozkurt Selâmı' yapmasını bile
bilmeyen, ömrünce Arap maaşı almış,
ama bir 'Türk Milliyetçisi' imiş!
Öyle mi?

Bu da değilse, o zaman 'okyanus
ötesinin projesi' olduğundan başka
geriye seçenek kalıyor mu?

Neyse, dediklerimiz doğru çıktı!
Ekmelettin bey'in ve o'nu yere-göğe
sığdıramayan Sevgili Sertel'in fikrinin
toplumca hiç mi hiç paylaşılmadığı
Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle ezici bir
şekilde ortaya konmuş oldu...

Adaylığı YSK tarafından iptal edilen
Sertel de hak aramak için şimdilerde
Anayasa Mahkemesine başvurdu...
YSK Kararları kesin olmakla birlikte,
Yüce Mahkeme'den çıkacak kararı
doğrusu merakla bekliyorum!

Ve umuyorum, karar Sertel'in
lehine çıkar, çünkü haklı görünüyor...

Yine de, aday olamasa bile;
'Vardır bunda da bir hayır' diye
düşünmelidir...

Örneğin şöyle diyebilir;
'Altıncı sıradan aday olup
kaybetmektense, aday olamayıp
kaybetmemiş olmak evlâdır'...

Çünkü zaten durum bunu gösteriyor!

Geçmiş yazılarımızı okuduğu takdirde
öngörümüze itimadının pekişeceği de
muhakkaktır! Dedim ya, bu toprağın
sesiyiz biz, kolayına yanılmayız!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.