Türkiye'deki sıcakların aksine Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da tam bir bahar havası var. O havanın bir benzeri de iki ülke ilişkilerinde yaşanıyor. Son 5 yılda Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasında, siyasetten ekonomiye, savunma sanayiinden sanata deyim yerindeyse tam bir "devrim" yaşanıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 3 milyardan 6 milyar dolara çıkarken, Kafka'yı ve Nâzım Hikmet'i birlikte anmaktan Cumhuriyet'in 100. Yıl kutlamalarına kadar bir dizi ortak etkinlik yapıldı.
Bunun son örneği Prag 6'da Ankarska Caddesi'ndeki Çek-Türk Dostluk Parkı'nın açılışı oldu. Bu Avrupa'da bir ilkti. O ilkin altında da Prag'daki Türkiye Büyükelçisi eski bakan Egemen Bağış'ın imzası vardı. Bağış'ın büyükelçi olarak Prag'a gelişiyle hem ikili ilişkiler ivme kazanmış hem de sayıları az da olsa uzun yıllardır Prag ve çevresinde yaşayan Türk toplumu ayağa kalkmış, bir araya gelmeye başlamıştı. Bu yüzden de parkın açılışına Prag dışından katılım bir hayli fazlaydı.
Büyükelçi Bağış, açılış konuşmasını yaparken önce iki ülkenin kurucu liderlerine atıf yaparak şöyle diyordu: "Çek-Türk İşbirliği Parkı'nı, ülkelerimizin iki büyük lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Tomaş Masaryk'in tam bir asır önce, 1924'te Türkiye ile Çekoslovakya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasıyla başlattıkları sürecin sağlam bir sembolü olarak açmaktan gurur duyuruyoruz."
Sonra da sözü parkın açılışına katkı sunanlara getiriyor ve hepsine teşekkür ediyordu: "Bu projenin hayata geçirilmesi için Prag 6 Belediye Başkanı Sayın Jakub Starek ve Prag Belediyesi yönetimine verdikleri destek için teşekkür etmek istiyorum. Eşim Beyhan Hanım ile birlikte Prag'daki görevimize başladığımızda, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bize verdiği hedefler doğrultusunda önümüze birçok hedef koyduk. Bugün o kalıcı hedeflerden birine daha ulaşmış bulunuyoruz. Avrupa'da ülkemizin adını taşıyan ilk park olan bu girişimi engellemek için uğraşan Türkiye aleyhtarı tüm grupların çabalarına rağmen bugün bu görkemli tören Türklerin kararlılık ve azminin tecellisidir."
Parkın açılışına sadece orada yaşayan Türkler değil, 30'u aşkın ülkenin büyükelçisi, Prag'ın önde gelen siyaset ve iş dünyasının temsilcileri de vardı. Ayrıca Almanya'dan destek için gelen işadamlarımız da oradaydı. Prag Büyükelçiliği'nin öncülük ettiği bu açılış siyasi bir mücadelenin ve ortak bir dayanışmanın başarısıydı. Bu başarıya destek verenlerin ve sponsor olanların da katkısı büyüktü. Bu açıdan ilk sırada Prag 6 ile kardeş şehir olan Antalya Muratpaşa Belediyesi geliyordu. Etkinliğin sponsorları arasında da işadamı Hasan Sekman, Bulls Yatırım ve Menkul Değerler Ltd. Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya ve medya sponsoru Hakan Kılıç vardı.
Prag'ın en lüks semtinde açılan Türk Parkı'nın devamı Avrupa tarihi açısından da çok önemli. 30 yıl savaşlarına kadar uzanan bir tarihi var ve turizm açısından da bir hayli ilgi çekiyor.
***
'BÜYÜKELÇİ BENİ BULDU!'
Siyasi kimliği olan isimlerin büyükelçi olmalarıyla ilgili tartışmalar sürüyor ve bazen uçlara savrulmalar da görülüyor. Bu kısır çekişmelere girmeden sözü sahibine yani millete vermekte yarar var. Uzun yıllar Prag'da yaşayan ve açılışa katılan birçok Türk'le konuştum. Sözü şimdi onlara bırakıyorum:
İşadamı Murat Aslan: "Büyükelçimiz son 4-5 senede burada çok önemli şeyler yaptı. Ticaret hacminin ikiye katlanmasında ciddi katkıları oldu. Birçok derneğin kurulmasına, ailelerin bir araya gelmesine neden oldu."
Turgut Akyol: "Ben ilk 1981 yılında buraya geldim. 90'dan sonra da kalıcı oldum. O zaman İnal Batu vardı. Sonra kimler geldi kimler geçti. Ama buraya bu kadar iş yapan gelmedi. Bence Egemen Bey fenomen biri. Küresel dünyada diasporada yaşayanlar önemli bir güç. Egemen Bey bunu harekete geçirmeye başardı. Mesela gelip beni bulması bu açıdan takdir edilecek bir şey. Buraya büyükelçi olarak ilk geldiğinde araştırmış, "En eski Türk kim?" diye. Kalkmış adam beni bulmuş. Bu karşılaşmadığımız bir şey. Böyle bir ilgiyi bugüne kadar biz görmedik."