İki gün önce bu köşede sorduğumuz, "Ankara Emniyeti'nde neler oluyor?" sorusu siyasetin sıcak gündemine bomba gibi düştü.
Henüz tam olarak ne planlandığı, bu işe nasıl cesaret edildiği aydınlanmadığı için ortada cevabı aranan çok sayıda soru var.
En önemlisi de bir mafya operasyonu üzerinden siyasete kumpas kurulup kurulmadığı...
Her şey geçen yıl Ankara Emniyeti'nin Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik operasyonuyla başladı. O süreçte de siyasete yönelik pis kokular geliyordu ama örgütün gizli tanık yapılan iki numaralı ismi Serdar Sertçelik'in sosyal medyada yaptığı açıklamalar, arka planda yeni bir kirli operasyon olduğu gerçeğini açığa çıkardı.
Polis şefleriyle yaptığı görüşmeleri kayda alan gizli tanık Sertçelik'in sosyal medya mecralarında söyledikleri, tipik FETÖ yöntemini hatırlatıyordu.
Sadece şu söyledikleri bile dehşet vericiydi: "Gizli tanık ifademi, OrganizeŞube Müdür Yardımcısı ŞevketBey, Komiser Ufuk Bey, isimlerinibilmediğim 3 polis tarafındanKomiser Ufuk Bey'in odasında,kendi oluşturdukları çerçevede, neyazmak istiyorlarsa bana hiç sormadan,kendi aralarında konuşup'Şu olay böyle olmuştur, şu olayşöyle olmuştur' diyerek benim irademdışında hiç haberim olmayan,yaşamadığım şeyleri ben yaşamışımve anlatmışım gibi 19 sayfahalinde oluşturdular." "Hiç haberim olmayanşeyler"den kastettiği, AK Partili eski veyeni bakanlar ile milletvekilleri hakkındakonuşması. Sertçelik onlar hakkındaifade verecek, polisler de o bilgilerle"yolsuzluk dosyaları" oluşturacakve operasyonun düğmesine basılacak.Anlaşılan öyle hazırlıklılar ki, Sertçelik,polislerin kendisine şunları söylediğini deaktarıyor: "Temiz Eller Operasyonu başlatacağız...Hepsine çökeceğiz..."Sanki FETÖ hortlamış gibi...
Bu dehşet verici iddialarda bulunan isim bir mafya mensubu ama aynı zamanda "gizli tanık" yapılan, hatta elektronik kelepçeliyken kaçmasına "gözyumulan" biri. İddialarıyla ilgili de şunu söylüyor: "Bununla ilgili ses kayıtları davar. Bir kısmını paylaştım."
Her şey bir yana, Sabah'ta bugün yer alan Halit Turan imzalı haberde dile getirilen ayrıntılar, işin içinde bityeniği olduğunu çok açık biçimde ortaya koyuyor.
Düşünsenize mafya mensubu SerdarSertçelik gözaltına alınıp elektronikkelepçeyle bırakılırken yurtdışına çıkabiliyor.Peki elektronik kelepçe izlenmemişmi?
Haberde ayrıntıları var ama sadece şunu söyleyelim: "Bütün ihlallerAnkara Cumhuriyet BaşsavcılığıHazırlık Soruşturma Bürosu üzerindenemniyete haber verilmiş..."
Yani elektronik kelepçeli şüphelinin adım adım izlendiği, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü İzleme Merkezi tarafından tutulankayıtlarda görülüyor ve polise debildiriliyor. Ama gereği yapılmıyor.
Bu tablodan Ankara Emniyet Müdürlüğü içinde kümelenen birkaç polis müdür ve şefinin ortak bir hareket içinde olduğu anlaşılıyor. Ancak başka ayakları var mı bilinmiyor. İddiaya göre de hedeflerinde sadece adı geçen bakanlar, AK Parti milletvekilleri yok, MHP de var.
Yerel seçim sonrası siyasetin doğal mecrasında normalleşmesi beklenirken hatta CHP'nin ne zaman mızıkçılıkyapacağı merak edilirken, birileri işi oraya bırakmak niyetinde değil ki, kirli planlar peşinde. Bu nedenle etkisi büyük olacak bir operasyon, sadece üç-beş polis müdürünün işi olamaz. Soruşturma sürüyor, ne çıkacağını göreceğiz ama görünen o ki, siyaset hatta hükümet o polis müdürlerini aşan bir operasyonla karşı karşıya...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.