İmamoğlu’nu unutmayacak iki siyasetçi
İstanbulluya "CHP'nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nu nasıl hatırlarsınız?" diye sorulsa eminim icraatından çok operasyonları ve ilişkili skandalları hatırlanır. En başta da "kafa koparan" adamlarının karıştığı son "çantalar dolusu para" skandalı.
Çünkü "Her şey çok güzel olacak" dediği hâlde ortaya "güzel" olan bir tablo çıkaramadı ve İstanbul son 5 yılda daha kötüye gitti. Bu gerçeği son birkaç gündür çıktığı her televizyonda kendisi de itiraf etmek zorunda kaldı.
Sadece birkaç soru karşısında bile dengesi bozuldu, ne diyeceğini şaşırdı. Çünkü verdiği sözleri büyük oranda yerine getirmemişti.
Gazeteci Cüneyt Özdemir soruyor: "Denizaltıyla kent içi yolculuk demiştiniz. Bunları sizin broşürden aldım. Hatırlıyor musunuz?"
İmamoğlu: "Denizaltıyla kent içi yolculuğu, hatırlamıyorum."
Bir başka televizyonda İstanbul'un en önemli sorunu olan deprem ve kentsel dönüşümle ilgili verdiği cevap, yerel bir siyasetçinin düşebileceği en alt sınırdı:
"Valla hatırlamıyorum, ben onları önüme almadım. Yanlış bir şey söylerim, bu beni bağlar."
Hadi diyelim bunlar büyük projelerdi. Peki çok övündüğü sanat ve kültür alanıyla ilgili, "İstanbul'a 22 şehir tiyatrosu yapacağım" sözüne verdiği şu cevaba ne diyeceğiz?
"Biz sayı vermedik. Hatırlamıyorum."
Sadece algı ve reklamla siyaset yapılmayacağını anlamış mıdır bilemem ama geride daha çok söz verdiği hâlde yapamadıkları var. Herhalde bu nedenle hizmetten çok "polemik" yapmaya yöneldi. Ama artık o stratejisi çöktü; çünkü söz verdiği hâlde yapmadığı o kadar proje var ki saymakla bitmez. Doğal olarak bunları da AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum tek tek hatırlatıyor. Birkaçını sayalım:
TARİHE NASIL GEÇECEK?
Gördüğünüz gibi İmamoğlu, İstanbulluya verdiği sözlerin yüzde 70'ini tutmamış. Büyük ihtimalle siyasi tarihe de verdiği sözleri en çok tutmayan belediye başkanı olarak geçecek. Tabii bu gerçek onun hiç hatırlanmayacağı anlamına gelmez. Hakkını teslim edelim, algı ve operasyon siyasetindeki başarısı unutulacak gibi değil. Daha belediye başkanı seçilmesinin ilk aylarında "o makama" göz koyarak ilk siyasi hamlesini yapmıştı.
Sonra arkasına aldığı o rüzgarla deprem acısı yaşayan Elazığlılara nispet yaparcasına "Tatil bana yakışıyor" çıkışı, kara teslim olan İstanbul'da İngiliz büyükelçiyle balık keyfi yapması, ablası Akşener'in dayatmasıyla cumhurbaşkanı yardımcılığına yükselmesi hiç de hafife alınacak ataklar değildi. Hele Mansur Yavaş'la 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ekranlara çıkıp, halka açıkça "yalan" söyledikleri; "Aramızda kalsın, kazandık" tiyatrosuyla hiç hafızalardan silinmeyecek gibi.
Ama onu en çok ve özellikle hatırlayacak iki siyasetçi var: Baba-oğul ilişkisi içinde olduğu hâlde kurultayda "hançer"lediği Kemal Kılıçdaroğlu ve operasyonla partisinin içini boşalttığı ablası Meral Akşener.
Bu da az şey değil...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)