CHP'nin başını çektiği muhalefet partilerinde kargaşa, kumpas ve "siyasi operasyon" bitmek bilmiyor. Her parti kendi içinde kavgalı olduğu gibi birbirleriyle de kavgalı. İş CHP ile İYİP arasında "savaşsasavaş" deme noktasına kadar geldi.
Adı da kondu; içinde "duygusalve rantsal" paylaşımların olduğu"Arka kapı diplomasisi"... Adam,İyi Parti içindeyken, CHP'ye dahadoğrusu İmamoğlu'na çalışmakta ahlakibir sorun görmüyor.
Bu tablonun bir ayağında "Duymadım, bende yalan yok" diyen siyasetçiler, diğer ayağında ise iş bitirici yeni yetme medya patronları ve fonlanan medya mensupları var. Ölçü tanımayan ve muhalefeti esir alan yeni bir dalga bu...
İnanılmaz pervasızlar. Göz göre göre kendi partisine kumpas kurdukları ve diğer partilerin içine el attıkları gibi, medya özgürlüğü konusunda sansürcü, "yolsuzluk" ve "kaçak yapı" konusunda da "arsız" davranmakta sınır tanımıyorlar.
CHP'nin yeni patronu "posttruth" siyasetçi Ekrem İmamoğluve ekibinden söz ediyorum.
O ekibin en önemli isimlerinden biri de medya ayağı olan Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu. Mahiroğlu'nun İngiltere'den Türkiye'ye uzanan öyküsünde çok soru işareti var ama İmamoğlu ile hızlı ilişkisi daha çok soru işaretli...
Ne yapsa kimse "dur" diyemiyor. Birkaç solcu dışında Halk TV'den atılan o "özgür ve tarafsız" gazeteciler bile suskun. Mahiroğlu, İBB'nin desteğiyle büyüdükçe büyüdü.
Hızlı yükselişi, 7 milyon dolara satın alındığı iddia edilen Halk TV binasıyla dikkat çekti.
Değirmenin suyunun nereden geldiği sorulsa da cevap alınmadı. Hatta şu sorunun cevabı da merak edildi: Acaba binanın alınışında İBBGalataport bağlantılı bir ilişki var mıydı?
Bu sorulara cevap beklerken, Mahiroğlu'nun asıl pervasızlığına Boğaz'a nazır "kaçak" villasıyla tanık olundu.
İnternete girip bakın, Sabah Gazetesi, Boğaz'daki 300 metrekarelik villayı nasıl 600 metrekareye çıkardığını bütün belgeleri ve görüntüleriyle ortaya koydu. Defalarca yazdı ama adam bana mısın demedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğluda bırakın Çevre ve ŞehircilikBakanlığı'nın kararlarını, bizzatBoğaziçi İmar Müdürlüğü ekiplerinin"kaçak" diye hem de iki kez mühürlemesinerağmen kılını bile kıpırdatmadı.
Vallahi helal olsun Mahiroğlu'na...
İşi sağlam tutmuş ki, İmamoğlu dokunamıyor. Korkuyor mu bilmiyorum ama bunun sadece medya gücüyle ilişkili olduğunu da sanmıyorum. İşin arka planı çok daha karmaşık.
Mesela Mahiroğlu'nun İngiltere serüveni bu açıdan çok dikkat çekici ve karanlık. İş dünyasındaki yükselişi ve düşüşü, Özdemir olan soyadını Mahiroğlu yaptıktan sonra Türkiye'ye dönüşü hep soru işaretleriyle dolu.
O soru işaretlerinin başında da bir süre önce CHP üyesi TolgahanErdoğan'ın da dile getirdiği FETÖ'cü yapılarla ilişkisi geliyor.
SETA Raporu'nda yer alan bilgilere göre meğer Mahiroğlu'nun iki şirketi,Select ve Armadi, FETÖ'cüTuskon'la ilişkili BizNet sitesine sürekli reklam veriyormuş.
Acaba Mahiroğlu'na dokunulamamasının arkasında İngiltere'ye uzanan ilişkiler ağı mı var?
Bu sorulara Mahiroğlu cevap verir mi bilemem ama en azından kaçak villası konusunda önünde kaçak villasınıbizzat balyozla yıkan CHP'li Aykut Erdoğdu örneği var. Onu takip edip kendisini de İmamoğlu'nu da bu utançtan kurtarabilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.