Arka arkaya iki depremin olduğu 6 Şubat 2023 günü, tarihe dünyanın karada yaşanan en büyük felaketi olarak, 15 Şubat ise umudun ve dayanışmanın günü olarak geçti. İkisi de unutulacak gibi değil.
İlki ne kadar ürkütücüyse ikincisi de bir o kadar umut vericiydi. Günlerdir enkaz altından kurtarılan mucize hayatlara artık güçlü bir destek vardı: "Siz yalnız değilsiniz." Turkuvaz Medya'nın öncülüğüyle bütün televizyonların ve radyoların ortak yayın yaptığı "Türkiye TekYürek" kampanyasından söz ediyorum. O kampanya yıkılan kentlere, çaresiz insanlara umut ışığı oldu. Başkan Erdoğan telefonla katıldığı ortak yayında şöyle diyordu: "Amacımız 1 yıl içinde,yıkılan her binanınyerine, insanımızıngüvenle, huzurla oturabileceğikonutları teslimetmeye başlamaktır.İnşallah el birliğiyle buimtihanın da üstesindengeleceğiz. Milletimizin butür durumlarla ilgili alicenaplığını,geçmiştekiafetlerden yakinen biliyoruz.İnşallah bugün tümzamanların rekorunu kıracakbir rakamla milletimizyüce gönüllülüğünübir kez daha gösterecektir."
Gerçekten de o gece bir dünya rekoru kırıldı. Kumbaralarında biriktirdikleri paraları yollayan çocuklardan çiftçisine, sanatçısından futbolcusuna, işçisinden sanayicisine milyonlar o kampanyaya aktı ve ortaya muhteşem bir destek tablosu çıktı. O gece 9 milyon SMS bağışı ve 115 milyar TL'yi aşan nakit yardım toplandı. Bu da 6 milyar doları aşan bir rakam.
Yıllar önce dünya çapında Bob Geldof, Mick Jagger, David Bowie ve Madonna gibi ünlü sanatçıların da katıldığı böyle bir yardım kampanyası 13 Temmuz 1985'te Etiyopya için düzenlenmiş ve 350 milyon dolar toplanmıştı.
Onunla kıyaslandığında Türkiye Tek Yürek kampanyasında toplanan miktar bir dünya rekoruydu ve halkımızın yardımseverliğinin tesadüf olmadığını gösteriyordu. Son 10 yılda milyonlarca göçmene ev sahipliği yapması, içeriden ve dışarıdan onca kışkırtmaya rağmen dara düşene sahip çıkması bu nedenle tesadüf değildi. Bu halkın genetiğinde yardımseverlik vardı ve hiç kuşkunuz olmasın depremin yerle bir ettiği 10 ilimizin de yaralarını sarıp ayağa kaldıracaktı.
Doğrusu bu güçlü dayanışma ruhunun oluşmasında liderliğin de çok ciddi rolü var. Birileri görmezden gelse de, hâlâ İstanbul sermayesi gibi yardım etmekte tereddüt edenler olsa da bu ülkede bir Başkan Erdoğan gerçeği var ve topluma güven veriyor: "Yılgınlığa, bezginliğe,yorgunluğa, yeise aslakapılmadan, berabercebu felaketin acısını dindirecek,yarasını saracak,kayıplarını telafi edeceğiz.Devlet ve millet olarak,ele ele vererek hiçbirmağdur ve mazlumusahipsiz bırakmayacağız."
Toplum, derin yıkımlardan ancak böylesine güven veren liderlik ve güçlü kurumlarla çıkılabileceğini tecrübesiyle biliyor. Bu yüzden liderliği ve devlet kurumlarını itibarsızlaştırma siyasetine prim vermiyor, vermez de. Türkiye Tek Yürekgecesinde onca farklı insanınbuluşarak yakalanan birlikhavası, bir kez olsun siyasetteyakalansaydı bugün Türkiyebambaşka bir yerde olurdu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.