Türkiye, Batı ittifakı içinde yer aldığı son 70 yılda ilk kez küresel devletlerle dişe diş bir mücadele yürütüyor. Suriye'den Akdeniz'e, Balkanlar'dan Afrika'ya küresel ve bölgesel devletlerin yarattığı haksızlıklara karşı çıkarak yeni bir siyasetin ipuçlarını veriyor. "Dünya 5'tenbüyüktür" çıkışıda, S-400 tercihi de,küresel terör ve göçmeselesindeki ilkeliduruşu da bu siyasetinuzantısı.
Bu da ABD derin aklını da ne yapacağını bilemediği için savrulan AB ülkelerini de çıldırtıyor. NATO zirvesinde Macron'un hezeyanları bunu gösteriyor. Dünyada olup bitenleri okuyamadıkları için şaşkınlar.
Aynı şeyi içerideki muhalefet partileriyle Ortadoğu'nun bazı Arap ülkelerinde de görüyoruz. Türkiye ne yapsa, içeride başta CHP olmak üzere muhalefet, dışarıda da Suudiler, BAE, Mısır, Yunanistan ve Fransa itiraz ediyor.
Şu tabloya bakın. En son Türkiye Akdeniz'de önemli bir hamle yapıp, Libya ile iki anlaşma imzalayınca malum koro yine harekete geçti.
BM'nin tanıdığı Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekleyenlerle darbeci Hafter'in Tobruk Hükümeti'ne sahip çıkanlar karşı karşıya geldi.
Bir tarafta Türkiye ve BM'nin tanıdığı Trablus Hükümeti, öte tarafta darbeci Hafter'i destekleyen Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve arka planda Fransa var.
Peki, içerideki CHP ve ittifak ortakları İYİ Parti ve HDP nerede duruyor?
Tablo tıpkı Suriye'deki gibi. Bu dizilişte muhalefetin yerini geçtiğimiz aylarda Meclis'te yaşanan bir tartışmadan öğreniyoruz. CHP Genel Başkan Yardımcısı ÜnalÇeviköz, Meclis kürsüsünde Türkiye'yi suçlayarakşöyle diyordu: "Türkiye, Suriye, Mısır ve Sudan'daolduğu gibi Libya'daki çatışmalardada taraf tutmakta, Trablus merkezliUlusal Mutabakat Hükümeti'ni ve onayakın radikal güçleri silah, zırhlı araçve insansız hava aracı göndererek desteklemektedir."
Sonra da şu vahim iddiayı seslendiriyordu: "Libya'ya gönderilen silahlarınIŞİD, El Kaide unsurlarının eline geçtiği,Mali, Nijer, Nijerya ve Çad'a transferedildiğine ilişkin raporlar elimizdemevcuttur."
Geçmişte de aynı şeyi Suriye'de DEAŞiçin yapmışlardı. Türkiye'nin yaptığı her şeyiters yüz eden CHP'li Çeviköz'e cevap, AKParti'nin Libya Özel Temsilcisi Emrullanİşler'den geldi: "Biz, Ulusal MutabakatHükümeti'ni, Libya'daki meşru aktörüdestekliyoruz ve taraf tutmakla suçlanıyoruz. Muhataplarımızın hepsine tekerteker anlattık ama maalesef, 4 Nisangünü, BM'nin ve uluslararası toplumuntanıdığı başkente, sözleşmede yeralmayan bir silahlı aktör radikalleşerekadeta terörist bir şekilde saldırmıştır vebiz bu saldırıya güçlü bir şekilde karşıdurmuşuz." İşler, Meclis kürsüsünden şu acı gerçeğide seslendiriyordu: "Keşke CHP başkente yapılan busaldırıyı kınasaydı ve Giryan yenilgisindensonra adeta çıldıran bu generalinsözcüsünün Türkiye aleyhine yapmışolduğu o alçakça ifadelere karşılık olarakbir cümle, bu Meclis'in kürsüsündenifade etmiş olsaydı. Ama maalesef,bunları duyamadık."
Peki, neyi duyduk? Daha çok Mısır,Yunanistan, BAE ve Suudi medyasının yalanyanlış propagandalarını... Önümüzdeki haftaTürkiye-Libya arasındaki ikili anlaşma Meclisgündemine gelecek. HDP'nin ne yapacağımalum. Peki, CHP ve İP ne yapacak?
O yalan propagandaları mı seslendirecek yoksa Barış Pınarı'nda olduğu gibi "İçimizkan ağlayarak" deyip anlaşmalara destek mi olacak?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.