"Bir kurum nasıl yok edilir, nasılyolsuzluk batağına saplanır?"sorusunun cevabını Türk HavaKurumu'nda görmek mümkün.
Derneğinden üniversitesine, alanında tek olduğu yangın uçağından, havadan kuduz aşısı yapmaya, hatta balon uçurtma işine kadar faaliyet gösterdiği her alanda tam bir iflas yaşıyor. Yolsuzluk, kayırmacılık diz boyu.
Bu konu birkaç gündür yangın söndürme uçakları nedeniyle kamuoyunun gündeminde.
Daha önceden konuyla ilgili çalışmalar yaptığım için ben de iki gündür bunu yazıyorum.
Son yazımda, biraz ayrıntılı bir biçimde Kurum'u bu bataklıktan çıkarmak için göreve gelen son başkan Berat Nagaylaroğlu ve ekibiyle ilgili iddiaları yazdım.
O suçlamaların odağında da eski CHP Milletvekili, PM üyesi Haluk Pekşen vardı.
Pekşen'e yönelik suçlamaların başında Kurum'la, kızına ait Pekşen Hukuk Bürosu arasında yapılan ve çok eleştirilen "özel sözleşme" geliyordu.
Yazı üzerine dün Pekşen aradı. Ona göre de Kurum'da inanılmaz bir tablo vardı. Şöyle diyordu: "Beni buraya Kurum'u düzeltmek içinçağırdılar. 'Siyaset yapmayın, biz ve devletarkandayız' dediler. Gerçekten durumvahimdi. İlgili her birim iflas noktasındaydı. Biz bir rapor hazırladık ve vergi dairelerine,SGK'ya ve Vakıflar'a borçlarıyapılandırdık. Bir bankaya Osman Yıldırımdöneminden kalan 100 milyon dolar borçvardı ve yüzde 28 faiz ödeniyordu. Onlarda İstanbul'daki binalara çökmek istiyorlardı. Üniversitesinden 3 bin sahte diplomaverilmişti. Kurum'un balonlarına bilemafya el koymuştu. Bu gerçeği yönetimeanlattık ama eskiden gelen yönetim kurulubunu kabul etmedi."İstifaların o süreçten sonra başladığını söyleyenPekşen, kendisiyle ilgili "yüksek ücret alıyor,özel sözleşme yaptı" iddialarına karşı daşunu söylüyordu: "Ben 2,5 ay görev yaptım. Bir kuruşalmadım. Hayatımın hiçbir dönemindeşaibeli bir işim olmadı. Pekşen HukukBürosu'nun aldığı 20 bin liraya çok deniyor,o 6 avukat için verildi ve bu asgari birücret."
THK'ya Cumhurbaşkanı el koymalı
Hazırladığı raporları, yaptığı çalışmalarıCumhurbaşkanlığı makamı dahil ilgili bütünkurumlara gönderdiğini söyleyen Pekşen, çözümolarak şu öneriyi getiriyordu: "Maalesef devlet arkamızda durmadı. Sorun çok büyük. Cumhurbaşkanlığıbir çözüm üretmediği sürece bu sorunlarçözülmez. Devlet Denetleme Kurulu elkoymalı."
"Eyvah, THK'ya da çöktüler"
Aynı yazıda adı geçen AK Parti TrabzonMilletvekili Salih Cora da aradı. Olayı baştanberi yakından izleyen Cora, Kurum'un geçmiştenberi kötü yönetildiğini belirtiyor ve şöylediyordu: "Kötü yönetim hâlâ sürüyor ancakbugün yaşanan süreci, içinden çıkılmazhale getiren CHP Milletvekili HalukPekşen'in devreye sokulmasıydı. Şu anTHK'yı Pekşen yönetiyor. Ona avukatlıkilişkisi dışına çıkan ve kongrelerdebir başkana verilmeyecek yetkiler verildi. Kurum'la, Orman Bakanlığı arasındakigerilim buradan kaynaklanıyor. Her iştenkomisyon alacağı için bakanlığa, yangınuçaklarıyla ilgili yüksek fiyat verdirdi. Bakanlık da buna itiraz edince olay patladı. Fırsatçılık yaptı yani. Zaten o avukatlıksözleşmesini okuduğumda, 'Eyvah,THK'ya da çöktüler' demiştim." Cora, Pekşen'in asgari dediği avukatlıkücretine de itiraz ediyor ve şöyle diyordu: "Vatan millet meselesi olacak birkonuda, yılda 240 bin lira alıyor. Bununneresi az. Ama daha vahim olanı bütünişlerden yüzde 5 komisyon alınması. Pekşen, bu konuda tecrübeli biri. Kızılay'ın da üzerine çökmüştü. O zamanda rapor hazırladım Cumhurbaşkanlığı'nave Kemal Kılıçdaroğlu'na gönderdim. KemalBey, bu yüzden Kızılay Başkanı KeremKınık'la görüşmüştü. Ve oradan azledildi. Geçmişte Kızılay'da ne yapmışsa aynısınıburada da yapıyor. "
Gördüğünüz gibi Türkiye'nin tarihiKurum'u, içinden çıkılmaz bir halde...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.