G.Saray eksildikçe, kadro olarak krize girdikçe oyun olarak daha da güçleniyor. Çünkü oyuncular sahada "G.Saray ailesi" aidiyetiyle mücadele ediyor. Malmö'nün dondurucu soğuğunda Galatasaray golü yiyor ama dağılmıyor. Büyük sürpriz sonucu savunmanın rejisörü Davinson Sanchez sakatlanıp çıkıyor. Ben dahil tüm G.Saraylılar "Bu havalara alışıkNelsson oyuna girer" diye düşünüyordu. Okan Buruk geri adım atmadı ve kazanmak için oyuna sol ayaklı tekniği yüksek Kerem Demirbay'ı aldı. OkanHoca'nın, Kerem hamlesi G.Saray'ınpas kalitesini yukarı çekti. Bazı krizler kulübeye çakılan oyuncular için fırsat olurmuş. Bu fırsatı ele geçiren Jelert, Kerem'in ortasını kalite bir vuruşla gol yaparak Galatasaray'ın oyuna tutunmasını sağladı.
İkinci yarı G.Saraylı oyuncuların yürekli ve coşkulu mücadelesine tanık olduk. Asistlerin kralı Mertens'in, Malmö kalesi önünde oluşturduğu pas duvarı Yunus, Sara, Kerem, Jelert gibi oyuncuların hücumda etkili olmasını sağladı. Bu sezon Avrupa'da gol atmayı adet haline getiren Yunus, ustası Mertens ile yaptığı duvar pası sonrası 5'inci golünü attı ve G.Saray'ın geriden gelip öne geçmesini sağladı. Maçı mükemmel yöneten Okan hocanın ister fantezisi deyin, ister akıl tutulması olarak kabul edin iyi oynayan Jelert ile Sara'yı çıkarıp yerlerine Ziyech ile Efe'yi alması ters tepti. Bu değişiklikler, G.Saray'ın direncini bozdu, baskı yemesine neden oldu. Bu baskıda müthiş kurtarışlaryapan Muslera, Malmö'nün 2. golünüönleyemedi. G.Saray kaybetmedi ve yenilgisizliğini korudu ama avucundaki galibiyeti kaçırmasaydı ilk 8'i garantilerdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.