21. Yüzyıl ‘Refah Toplumu’nun kodları
Bugün ise, konu '21. Yüzyıl'ın Refah Toplumu'nun kodlarına odaklanmış durumda. Bu yüzyılın refah toplumunun kodları 'doğal sermaye', 'ekonomik sermaye' 'insan kıymetleri sermayesi' ve 'sosyal sermaye' kavramları olarak öne çıkıyor. Toplumların ve bireylerin dijitalleşen bir dünyada maruz kaldıkları yoğun etkileşime rağmen, 'sosyal sermaye'yi güçlü kılmak her zamankinden daha önemli. Günümüzde sosyal yaşam ve iş yaşamı ortamını paylaşmakta olan bireyler arasında sağlıklı bir toplumsal ilişki ağı oluşturmak birinci öncelik. Bu nedenle, akıl, ruh ve beden sağlığı güçlü bireylerin oluşturduğu bir toplumun önceliklerine odaklanmak adına, ülkenin tüm kanaat önderlerinin, tüm kurumlarının, tüm paydaşlarının katılımı ile kapsamlı politikalar, stratejiler ve süreçler oluşturmak gerekiyor. 'Süpersonik dijitalleşme'nin sebep olduğu etkiyi iyi yönetmek ve toplumun akıl sağlığını korumak en hayati mesele.
21. Yüzyıl'ın savaşları, son dönemde sürekli dile getirilen olası bir 3. Dünya Savaşı sadece askeri güce dayalı bir savaş olmayacak; aynı zamanda bir ülkenin 'refah toplumu' olma mücadelesine, 'sosyal sermayesi'ne, 'dayanıklı ve dayanışma içinde bir toplum inşası' mücadelesine de doğrudan saldırı anlamına gelecek. Bu nedenle, Ülkenin 'doğal kaynaklar'a dayalı sermayesini güçlü kılmak, 'ekonomik sermayesi'ni güçlü kılmak yetmiyor. Toplumun tümünü, çalışabilir nüfusu yeni nesil kabiliyetlerle, yeni nesil becerilerle donatmak ta bir o kadar önemli. Toplumun bütünü için dijital okuryazarlığı, finansal okuryazarlığı, kredi okuryazarlığını derinleştirmek; Dijital mecraların sebep olduğu bilgi kirliliği ve dezenformasyona karşı uyanık kılmak, 'sosyal sermaye'yi güçlü kılmak kamudan özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından medyaya önemli roller düşen bir süreç.
21. Yüzyıl'ın derinleşen küresel rekabet ortamında, jeopolitik ve jeoekonomik tehditlere karşı bir ülkenin dirençli olması ve dünya ekonomisindeki konumunu koruması ve ilerletmesi, üretken ve verimli bir ekonomi olmasını da gerektiriyor. Bir ülkenin yüksek katma değer üretebilme ve üretilen katma değeri adil bir şekilde dağıtabilme başarası, gerçek bir 'refah toplumu'na uzanan sürecin en önemli kilometre taşları. Üretken ve verimli bir toplum ise, hem 'insan kıymetleri sermayesi'nin, hem de 'sosyal sermaye'nin güçlü ve etkin kılınması ile başarılabilecek bir hedef. Türkiye tüm bu başlıklar için imkan ve kabiliyetleri en bereketli ülkelerden birisi. Bu nedenle, bize ait hasletlerimizle bu yüzyılın gerektirdiği becerileri doğru harmanlayarak 'sosyal sermaye'mizi güçlendirmeyi ihmal etmeyeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)