Kritik minerallerde hedef 1 trilyon dolar yatırım
Jeopolitik ve jeoekonomik gerginlikler tırmansa da, ülkeler arasında dijital yarış ve 'yüzde 100 elektrikli yaşam' rekabeti derinleşse de, iki yıllık dramatik fiyat artışından sonra, 2023'de hayli çalkantılı seyreden küresel kritik mineraller piyasasındaki fiyat düşüşünün iki önemli nedeni var. Birincisi, küresel talepteki artışı ve iki yıllık dramatik fiyat yükselişini dikkate alan yatırım hamlesinin getirdiği üretim artışı. İkinci neden ise, kritik maden ve minerallerin üretim ve işlenmesinde her geçen gün ulaşılan yeni teknolojiler. Yeni nesil üretim ve işleme teknolojisi, söz konusu kritik minerallerin hemen daha düşük bir maliyetle üretilmesini, hem de daha çok miktarda üretilmesini sağlıyor.
Bu nedenle, uluslararası uzmanlar, fiyatları gerilediği için daha cazip hale gelen kritik mineraller sayesinde dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün ivme kazanması ile, fiyatlardaki gerilemenin bir iki sene daha sürmesi halinde, bu defa yeni maden ve işleme yatırımlarının aksaması veya durması olasılığı arasında adeta sıkışmış durumdalar. Hem dijital dönüşüm, hem de yüzde 100 elektrikli dünya için vazgeçilmez bir unsur olan bataryanın üretiminde kullanılan malzemeler açısından, lityumun spot fiyatındaki yüzde 75'lik düşüşün yanı sıra, kobalt, nikel ve grafit fiyatlarındaki yüzde 30 ile 45 arasındaki gerileme not alındı. Bakırın ton fiyatı ise yüksek talebin aksine, madenlerdeki üretim ve kapasite sorunu nedeniyle 10 bin doların üzerinde seyretmeyi sürdürüyor.
Geçtiğimiz hafta yeni 'Küresel Kritik Mineraller Raporu'nu yayınlayan Uluslararası Eneri Ajansı'nın (IEA) başlıca batarya metallerinin ve nadir toprak elementlerinin sepet fiyatını izlediği IEA Enerji Geçiş Mineral Fiyat Endeksi, Ocak 2020'yi takip eden iki yılda üç katına çıkmış olmasına rağmen; 2023 sonunda bu yüksek artışın büyük bir kısmını geri verdi. IEA'ya göre, 2023'de lityum talebi yüzde 30; nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerine olan talep ise yüzde 8 ile yüzde 15 arası arttı. Yüzde 100 elektrikli bir dünyanın en popüler aracı olan elektrikli otomobiller ile, temiz ve yenilenebilir enerjinin en popüler iki alanı olan güneş ve rüzgar teknolojileri nedeniyle kritik minerallere olan talep artmayı sürdürecek. Kritik minerallerde öne çıkan Afrika ülkeleri, Endonezya ve Çin'de ise arzdaki artış talebin üzerinde.
Küresel kritik mineraller piyasasındaki en büyük sorun 'yoğunlaşma'. Öngörüler, 2030'da batarya sınıfı grafitin yüzde 90'ından fazlasının ve rafine edilmiş nadir toprak elementlerinin yüzde 77'si Çin tarafından karşılanacağını gösteriyor. IEA'ya göre, bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerinin toplam piyasa değeri 2040 yılına kadar iki kattan fazla artarak 770 milyar dolara ulaşacak. Temel enerji geçiş minerallerinin bugünkü toplam piyasa değeri yaklaşık 325 milyar dolar. 2040 yılına kadar, küresel iklim hedefleri kapsamında, dünyanın ısınmasını 1,5 °C ile sınırlayacak senaryoyu başarılı olabilmesi için, küresel madencilik endüstrisinde 800 milyar ile 1 trilyon dolar arasında ek yatırım yapılması gerekecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)