21. Yüzyıl'ın ilk 25 yılı, zannedilenin aksine, beklenmedik küresel ekonomik ve siyasi krizlerle boğuşulan bir dönem olarak geçti. 2025-2050 arası ise, küresel ekonomi-politik sistemin yeniden yapılanma sancılarının, küresel sıklet merkezinin Atlantik'ten Asya- Pasifik'e geçiş sürecinin hızlandığı daha da zor bir dönem olacak. Bu etap, dünyanın önde gelen 40 ekonomisinin jeopolitikve jeoekonomik krizlereve şoklara karşı daha 'dirençli'olmak adına kendilerini tahkim edecekleri, hareket kabiliyetlerini arttıracak tüm imkanları güçlendirip, seferber edecekleri bir etap olacak. Bununla birlikte, Atlantik cephesinde önemli sayıda ülkeyi endişeye sevk eden temel bir sorun öne çıkıyor: 'genç nüfus olmadan önümüzdeki25 zorlu yıl nasıl yönetilecekve atlatılacak?'
Türk gençliği işte tam da bu nedenle Türkiye'nin bugün ve geleceği adına en önemli umut meşalesi. Ekonominin, stratejik önemdeki sektörlerin, Türkiye'nin teknoloji ve inovasyon atılımlarının her alanında, her anında azmine ve heyecanına ihtiyaçduyduğumuz gençlerimiz, dünyada benzeri olmayan teknoloji platformlarında geleceğin havacılık ve uzay endüstrisi projelerini, Türkiye'nin dijital dönüşümü, yeşil dönüşümü adına, yüksek teknoloji üretme kabiliyeti derinleşmiş, çevre odaklı bir ekonomiyi oluşturmak adına ses getiren, uluslararası ödüller alan buluşları, araştırmaları tek tek hayata geçiriyor. Türkiye gibi 'genç nüfusu' ile küresel ekonomi- politikte iddiasını sürdürebilir kılan bir ülke için, 'Teknofest Gençliği'ne, kendine inanan, özgüvene sahip bir gençliğe sahip olmanın değerini tanımlayacak kelime yok. Türk toplumunun gelenek vegenetik kodları, bin yıldır Türk gençliğinemilletinin her meselesinde, devletinbekası, bağımsızlığı adına, milli egemenliğimizintecellisi adına her daim ön saflardayer almayı öğretir ve aşılar. Bu milliöğreti gençlerimizin Ülkemizin karar almasüreçlerinde her daim daha fazla sorumluluküstlenmeleri anlamına gelmektedir.Bu nedenle, Ülkesinin bekası adına,Türkiye'yi güçlü kılacak, dirençli kılacak,uluslararası ekonomi-politik alandaöncü kılacak her adımda, her projedegençlerimizin öncü rol üstlenmesine büyük bir saadet. Tükenmezsavaşma gücümüz, yurdumuza olan aşkımızve özlemimiz, karakterimizin değişmeztemel taşları olarak, 'ilerleme' ve'kalkınma'ya ödünsüz odaklanmamızında motivasyon kaynağıdır. İlerlemeve kalkınma mücadelemizin tam merkezindeise gençlerimiz yer almakta. 2050 yılında dünya nüfusu9,8 ile 10 milyar arası bir seviyeyeyaklaşırken, Türkiye'nin toplam nüfusununise 95 ile 100 milyon arası birseviyeyi yakalaması beklenmekte. Bununanlamı, 2050 yılına kadar ilk ve ortaöğretimde 24 ile 26 milyon arasında,yükseköğretimde ise 28 ile32 milyon arasında genç nüfusumuzuyeni nesil dijital dünyada, teknoloji rekabetinde,küresel ticarette iddiamızı katlayacakşekilde yetiştireceğiz. Türkiye'ninhavacılık-uzay, savunma, tarım-gıda,enerji ve lojistik gibi stratejik alan ve sektörlerdekendine yetebilen bir ekonomiolması adına, imalat sanayinde veküresel ticarette yüksek teknoloji odaklıüretim ve ihracat gerçekleştiren bir ekonomiolması adına, bugün ve geleceğinTürk gençliğini yüksek bir bilinç ve inovasyonodaklı kabiliyetlerle yetiştirmemizgerekiyor.
Avrupa'da cephesinde ise 2020- 2030 arası 3 milyon gerileyecek 4-18 yaş grubu nüfus dikkate alındığında, 0 ile 19 yaş arası nüfusun 2002'de yüzde 23, 2022'de yüzde 20, 2050'de ise yüzde 15'e gerilediği ve gerileyeceği dikkate alındığında, Türkiye'nin eğitimli, inovasyon ve teknoloji odaklı bir genç nüfusa, ilerleme ve kalkınmaya odaklanmış, Ülkesinin bekasına odaklanmış bir genç nüfusa sahip olmasının paha biçilmez değerini aralıksız idrak edelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.