‘Cumhuriyet Ekonomisi 5.0’ ve hedefler
Cumhuriyet Ekonomisi 1.0, 1923-
1929 arası, Türkiye Ekonomisi'ni 'neo-klasik' ekonomi anlayışıyla, piyasa ekonomisi kurallarını gözeterek ayağa kaldırdığımız, Atatürk'le ilk hamlelerin gerçekleştiği periyottu. 1929- 1938 arası daha yine Atatürk'le 'yumuşak', 1938-1950 arası İnönü'yle daha 'sert' olmak üzere, Cumhuriyet Ekonomisi 2.0 tümüyle 'devletçilik' üzerinden yürüyen bir periyot oldu.
1950-1980 arası dönemde ise, Bayar ve Menderes'ten başlayıp, Demirel'le sağ iktidarlar eliyle 'özel sektör odaklı' piyasa anlayışıyla 'devlet planlaması' birlikte harmanlanarak, Ecevit'le ise, sol iktidarlar eliyle zaman zaman 'kamu ağırlığı' artırılarak, Cumhuriyet Ekonomisi 3.0 periyodunu 'karma ekonomik model'le geçirdik.
Erbakan Hoca'nın 'ağır sanayi' hamlesini ve Türkeş'in 'ekonomiyi milleştirme' çağrısını unutmayalım. 1980-2002 arasını ise, Özal'la başlayıp, Çiller'le, Erbakan'la ve Ecevit- Bahçeli-Yılmaz üçlüsüyle, 'piyasa ekonomisi modeli'ne geçiş boyutunda, Cumhuriyet Ekonomisi 4.0'ı 'liberalleşme' periyoduna geçişle geçirdik.
Ancak, Ankara'nın genlerine sinmiş 'devletçilik' nedeniyle, 1980-2002 arası hayli sancılı geçti.
-2018 dönemi ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la, gerçek manada bir 'piyasa ekonomisi'nin tüm kurallarının geçerli olduğu bir yapıyı inşa etme, yaşama geçirmeyle geçti.
Şimdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, Ankara'nın 'devletçilik'i tümüyle terk ettiği, 'performans kriterleri'nin geçerli olduğu, özel sektörün 'küreselleşme' kodlarını daha da güçlendireceği, 'bilgi ekonomisi' ve 'dijital kalkınma'ya dayalı 'Cumhuriyet Ekonomisi 5.0'a geçtik. Hedefimiz, yerli-milli teknolojiye dayalı, yüksek katma değer üreten bir ekonomiyle, 2023-2030 arası dünya GSYH'sı ve küresel ticaretteki payımızı yüzde 1.5'e çıkarmak. Stratejik sektörlerde küresel ölçekte örnek projeleri hayata geçirmeyi sürdürerek, hedeflerimize kararlı şekilde yürüyeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Terörsüz Türkiye’ ve Büyük Kalkınma Hamlesi (29.11.2024)
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)