Türkiye kreditokrasiye
1990'larda, uluslararası düzeyde ekonomi- finans haberciliği ve küresel finans piyasaları verilerini bilgisayar terminalleri üzerinden pazarlamak yaygınlaştı ve yukarıda ifade ettiğimiz 'şeytan üçgeni'ne bir süre sonra uluslararası ekonomi medyası ve haber terminalleri de dahil oldu. Önce, gelişmekte olan ülke aşırıya kaçacak övgülerle, uluslararası bankalardan kredi kullanmaya teşvik ediliyor; ardından, krediler ödenemeyecek hale gelince, aynı 'vahşi' mekanizma devreye girerek, ülkenin derecelendirme notu indirilerek, ülke IMF ile masaya oturmaya zorlanarak, uluslararası medyanın da negatif haberleri de devrede olmak suretiyle, söz konusu gelişmekte olan ülkenin borçları çok daha yüksek 'faizlerle' yeniden yapılandırılıyordu. Başta, Latin Amerika, bu kıskacın içine düşürülmüş tüm ülkeler, 1990'larda Türkiye, trilyonlarca dolarlık 'faiz' ödediler.
Türkiye 1994 ve 2001'de iki ağır kriz geçirdi ve toplamda 180 milyar dolar fakirleşti. Bu vahşiliğe bendeniz ad bulmaya çalışırken, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı ve Albaraka Genel Müdürü Melikşah Utku imdadıma yetişti ve 'kreditokrasi' kelimesini kullandı. Elbette, 1980'lerden itibaren IMF, uluslararası bankalar, derecelendirme kuruluşlarının oluşturduğu bu 'vahşi' yapı 'kreditokrasi'ydi ve Türkiye'yi 2008 küresel finans krizinde 'kreditokratlar'ın elinden kalıcı bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan kurtardı. Bugün, Gezi olaylarından bu yana yürütülen 'hain' operasyonları, bu operasyonlarla eşzamanlı olarak döviz kurlarında yaptıkları manipülasyonları kullanarak, ekonomi çevrelerimizi korkutup, uluslararası yatırımcılara da batı ekonomi medyasıyla negatif mesaj verip, Türkiye'yi 'kreditokrasi'nin ağına yeniden düşürmek istiyorlar. Bu tuzağı görelim; kur ve faiz manipülasyonuna izin vermeyelim. Türkiye kreditokrasiye yenilmeyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)