Suudi Arabistan'ın başını çektiği yedi arap ülkesinin Katar'la giriştikleri diplomatik gerginlik ve bu ülkelerin kara, deniz ve havadan uygulama kararı aldıkları abluka, bölgede zaten var olan pek çok gerginlik konusunun üzerine tuz biber ekti. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı olan Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun diplomasi çalışmaları başta olmak üzere, gerginliğin kısa süre içerisinde çözüme kavuşmasını sağlayacak girişimlerin başarılı olması herkesin yararına. Bununla birlikte, aklıma şunlar da takılmıyor değil. BAEWashington büyükelçisininKatar ve Türkiye'ye yönelik düşmancae-postaları sızdıktan, Çin'in İran'ın Şangay İşbirliği Örgütü'ne tam üyeliğinin Astana'da üyeler arasında görüşüleceğini ve desteklediğini açıklamasından 48 saat sonra, Körfez Bölgesi'nde böyle bir ağır diplomatik kriz çıkması tesadüf olabilir mi?
Katar ile İran arasında paylaşılan Güney Pars Doğalgaz Sahası'nda 51 trilyon metreküp doğalgaz var. Bunun anlamı, Körfez'dekidiğer ülkelerin enerji alanındaki gelirleriaçısından, giderek doğalgaza ağırlıkveren dünya ekonomisinde Katar'ınve İran'ın eli çok güçlenecek. Dünyanın 2. en büyük doğalgaz rezervine sahip ülkesi İran'ın rezervlerinin kabaca yüzde 40'ı bu sahada. İran'ın sahadaki 14,2 trilyon metreküplükdoğalgazına karşılık, Katar'ınpayı 25,4 trilyon metreküp. Rusya ve İran'dan sonra, 3. en büyük doğalgaz rezervi sahibi olan Katar için bu oran, var olan rezervlerinin yüzde 99'u anlamına geliyor. Yani, ortada, Çin'e, 'kuşak-yol' projesinekadar uzanan, büyük bir enerji oyunuvar ve İran'ın böyle bir rezervi dünyayasatabilmesi, ABD ve Suudi Arabistan'ınarzu etmediği ölçüde, bölgede hakimiyetiniarttırması anlamına gelecek. Çinise, kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamanınderdinde.
Bu gelişmelerin bölgesel ve küresel bazda, sivil havayolu taşımacılığı, enerji rekabeti, petrol fiyatlarının yanı sıra, Katar'ın gıda, insan kaynakları, 2022 dünya futbol şampiyonası gibi, inşaat sektörü projelerini etkileyen sonuçları olacak. Çin'in 'kuşak-yol' projesinin Pakistan, İran, Basra Körfezi üzerinden güney koridorunu vuracak sonuçları olacak.
Tüm bu gelişmeler, bölgesinin ekonomik ve siyasi istikrar vahası olma rolünü perçinleyen Türkiye'nin elini güçlendirecek sonuçları ortaya koyabilir. Bununla birlikte, Körfez Ülkeleri arasında 'arabuluculuk' noktasında çok önemli bir konumumuz söz konusu. Bu nedenle, Türkiye'nin yatıştırıcı vekucaklayıcı rolünün başarısı, bölgedebirilerinin ellerini ovuşturarak beklediğisonuçları engelleyebilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.