‘Kentsel Dönüşüm’ü ‘marka’laştırmalıyız
Kentsel dönüşümde, kalıcı, etkileyici, doğru proje ve modellerin oluşturulması ve standardizasyonun yakalanması, Türkiye'nin, Türk inşaat sektörünün 'Kentsel Dönüşüm'ü markalaştırması açısından kritik önemde. Bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerden, Latin Amerika'ya, hatta Güney Doğu Asya'ya, Türkiye'nin 'Kentsel Dönüşüm'de markalaşmış modelinden ilham alacak, Türk inşaat firmalarının bu konudaki tecrübelerini talep etmeye hazır onlarca ülke var. Sabah gazetesinin ilkini Haliç Kongre Merkezi'nde, ikincisini ise dün Bursa'da gerçekleştirdiği 'Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı' da, bu sürecin markalaşması adına kritik önemde. Türkiye'nin yükselen şehirlerinde devam edecek bu kurultayları, Balkan ülkelerinden başlayarak, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelere taşımak, 'marka'laşma sürecine ayrı bir momentum kazandıracak.
DOLARDA UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ
ABD Doları'nın dünya piyasalarındaki seyrine yönelik olarak, küresel piyasa uzmanları ikiye bölünmüş durumda. Her yıl sadece bir kez faiz artırabilen FED'in 'zayıf' duruşu nedeniyle, doların uluslararası piyasalardaki son rallisinin bittiğini iddia eden de var; yükselişin süreceğini. Dünyanın önde gelen 6 para birimi karşısında doların pozisyonunu ve gücünü gösteren Dolar Endeksi, 97.72 ile 98.12 puan arasındaki kritik eşiği de geçerek, 99 puana yakın bir seviyede. Bu durum, 5 Ekim'de 1.12 doların üzerinde olan euro-dolar paritesini, 1.09 doların altına getirmiş durumda.
ABD Doları'nın değerindeki sıçrama, önceki hafta dolar-TL kurunda 3.1112 TL seviyesinde yeni bir rekor seviye görmemize sebep oldu. Bununla birlikte, TCMB Para Politikası Kurulu'nun, döviz kurlarındaki dalgalanmanın olası enflasyonist etkileri nedeniyle, faiz oranlarını sabit tutmaya karar vermesi sonrasında, bir ara 3.05 TL'ye kadar çekilen dolar kuru, 3.10-3.06 TL düzeyinde dengelenmeye çalışıyor. Bakalım, hangi uzman grubu doların değeri konusunda haklı çıkacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Terörsüz Türkiye’ ve Büyük Kalkınma Hamlesi (29.11.2024)
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)