İki takımın da hedefleri çok farklı. Büyükşehir Belediye Erzurumspor ateş hattında, Trabzonspor ise Avrupa kupaları için mücadele ediyor.
Trabzonspor için söyleyeceğimiz söz oyun anlamında; ilk yarı ve ikinci yarı arasındaki fark gece ile gündüz gibi.
İlk yarıda bugüne kadar hiçbir maçta görmediğimiz dağınık bir Trabzonspor vardı sahada. Savunma oyuncuları ile ilerideki oyuncular arasında büyük boşluklar oluştu. Orta alanda Sosa ve Abdulkadir'in çıkarken kaptırdığı toplar var ve kaptırılan toplardan sonra Erzurum özellikle Trabzonspor'un sağ kenarından Obertan ve Leo ile sıkça atak girişimlerinde bulundu.
Ceza alanı içerisinde daha sakin ve akılcı olabilseler ilk yarıda kendilerini rahatlatacak golü bulabilirlerdi. Toure, stoper özellikli olduğundan önde oynayan Ekuban'a destek vermediği için bütün ataklarda ikiye bir yakalandı.
Ekuban, Rodellaga'ya yaklaştı ve Amiri sağa geçti ama ilk yarı oyun anlamında herhangi bir değişiklik olmadı.
İkinci yarı ise, roller tamamen değişti. Erzurumspor'un orta alanda yaptığı pas kayıplarından sonra Trabzonspor'da, rakip alanda ilk yarıya göre daha fazla gözüken taraf Ekuban, Rodellega ve Nwakaeme bölgesiydi.
İlk yarıya göre daha üretken ve birbirleriyle uyumları sonucunda Ekuban'ın mükemmel pası ve Nwakaeme ile öne geçen taraf oldular.
Böylesi zorlu deplasmandan 3 puan çıkarmak gerçekten çok önemli. Ancak bu karşılaşma için bir başka gerçek var ki
Yusuf'suz Trabzonspor, tuzsuz yemeğe benziyor.