Birleşmiş Milletler Terörle Mücadelede İnsan Haklarının Korunması Özel Raportörü BenSaul, durumu bütün açıklığıyla özetledi: "Almanya ve Amerika BirleşikDevletleri, İsrail'e sağlanansilahların % 99'unu tedarik ediyor.İsteselerdi bu soykırımı birgecede durdurabilirlerdi."
Ama durdurmadılar. Almanya, ABD ve Batı Avrupa ülkeleri sadece seyirci değil; bu yüzyılın canlı yayınlanansoykırımının doğrudan işbirlikçileri oldular. Netanyahu hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı KarimKhan, "savaş suçları ve insanlığakarşı suçlar işlediği" gerekçesiyle tutuklama emri talep etti. Buna rağmen Batı'nın liderleri onu ağırlamayı sürdürdü. Olaf Scholz, Netanyahu'yu Berlin'de kırmızı halıyla karşıladı. Emmanuel Macron, Gazze saldırılarını "meşru müdafaa" olarak tanımlayarak destekledi. Giorgia Meloni, İsrail'e "koşulsuz destek" sözü verdi.
Görevde oldukları dönemde JoeBiden, Justin Trudeau ve RishiSunak da aynı safta yer aldı. Biden,savaş sürerken İsrail'e yüklü yeni silahsevkiyatlarını onayladı. Trudeau, yüz binlerceçocuğun açlıktan ölmek üzere olduğubir ortamda, İsrail'e yönelik doğrudanbir eleştiriden özellikle kaçındı. Sunak iseNetanyahu'yu "kıymetli bir dost" ilan etti.
Bugün görevde yeni isimler var: Amerika'da Donald Trump, İngiltere'de Keir Starmer, Kanada'da Pierre Poilievre. Ancak değişen sadece koltuklardaki isimler oldu; vicdandeğişmedi. Yeni liderler de sessizlikleriyle, çekingenlikleriyle, diplomatik ikiyüzlülükleriyle soykırıma zemin hazırlamaya devam ediyorlar. İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarına göz yummak, susarak onay vermek hâlâ Batı'nın ortak dili.
Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) ne dedi? "İsrail, soykırımı önlemekiçin gerekli tüm önlemleri almakzorundadır."
Peki İsrail bunu yaptı mı? Hayır. BM raporlarına göre şu anda Gazze'de yaklaşık 1.1 milyon insan açlıkla karşı karşıya.
Dünya Gıda Programı'na göre, her10 çocuktan 8'i hayatı tehditeden yetersiz beslenmeye maruzkalıyor. Gazze'yi açlığa mahkûm etmesözü veren, gözünü kan bürümüş soysuzİsrailli yetkililer, Batı başkentlerinde gövdegösterisi yapıyor.
Tüm bu veriler ortadayken Batı'nın "insan hakları", "hukukun üstünlüğü", "demokrasi" gibi söylemleri boş bir gösteriden ibaret kaldı. "Batı değerleri" sirki, Gazze'nin enkazı altında can verdi. Artık "evrensel değerler"den değil, sadece "çifte standartlardan" söz edebiliriz. Öldüren müttefik olunca hukuk da vicdan da ahlak da askıya alınabiliyor.
Tarih, Almanya'yı, Amerika'yı, İngiltere'yi, Fransa'yı, Kanada'yı ve diğer Batılı ülkeleri yalnızca İsrail'in soykırımında suç ortağı oldukları için değil; insanlıkonurunu parayla, siyasetle veikiyüzlülükle kirlettikleri için de hatırlayacak.
Gazze'nin çocukları sadece İsrail'in değil, Batı'nın da bombalarıyla öldü. Ve bu gerçek, hiçbir diplomatik açıklamayla, hiçbir propaganda kampanyasıyla örtülemeyecek. 21. yüzyılın Nazileri sizlersinizve tarih sizi öyle kayda geçirecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.