"Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu, bunu unutmayacağız."
Dışişleri Bakanımız HakanFidan'ın Şam'a yaptığı tarihi ziyaretsonrası gerçekleştirilen basın toplantısındakonuşan Suriye DevrimiLideri Ahmed eş-Şara'nın bu açıklaması,Esed rejiminin devrilmesi kadarbeni mutlu etti. Çünkü bu, Suriye'dekihalkın değil, yeni yöneticilerin deTürkiye'nin Cumhurbaşkanımız RecepTayyip Erdoğan'ın liderliğinde gösterdiğidirayetli duruşun hakkını teslimettiklerini gösteriyor. Zaten yeni yönetimdeTürkiye'de eğitim görmüşçok sayıda yetkilinin olması buhakkın teslim edildiğini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla Suriyelilere ulaştırdığı gıda kolilerinde yazdığı mektup, onun mazlum milletler nezdindeki prestijli konumunun tesadüf eseri olmadığını gösteriyor. "Komşunuz ve kardeşiniz olarak" hitabındaki güzellik, Türkiye'nin diğer ülkelerden farkını göstermesi açısından oldukça önemliydi.
Ahmet eş-Şara'nın basın toplantısında terör örgütü PKK/PYD'ye dair soruya verdiği cevapta Suriye'de hiçbirgrubun elinde silah bulunmasınıkabul edemeyeceklerini açıklaması da PKK/PYD'nin sonu için kum saatinin artık çevrildiğini gösteriyordu.
Terör örgütü PKK/PYD de durumun farkında olduğu için yıllardır elindeki tek kart olan DEAŞ ile mücadele bahanesine sığındı. Dışişleri Bakanı HakanFidan'ın açıkça ifade ettiği gibi işlerine geldiklerinde serbest bıraktıkları, göstermelik bir gardiyanlıktan ibaret olan bu bahanenin de kullanım süresi doldu.
PKK/PYD sürekli DEAŞ'lı mahkûmları serbest bırakmakla tehdit ediyor, ancak unuttukları bir şey var; o da Türkiye'nin dünyada DEAŞ ile enetkili mücadele eden ülke olduğu. Dolasıyla bu bahaneleri de artık onları kurtarmayacak.
Dost ülke Türkiye'nin temsilcileriyle görüşmekten son derece mutlu olduğunu gizlemeyen Ahmed eş-Şara, kendisine güvenen Suriyelilere layık olmak için diplomasi mücadelesine devam ederken, Suriye halkı önce yaralarını tam olarak idrak etmenin, sonra da sarmanın çabası içine girdi.
Kolay değil, ülkelerini tekrar inşa etmeleri için önce sıfır noktasına getirmeleri, sonra da üzerine daha da ilave etmeleri gerekecek. 60 yıllık BAASdiktatörlüğünün sömürdüğüSuriye'ye bir de Esed rejiminin 13yıllık yıkım politikası eklenince insanın zihninde bir acaba sorusu belirmiyor değil.
Ancak ben Suriye'nin yeniden ayağa kalkmasının tahmin edilenden daha kısa sürede gerçekleşeceğini düşünüyorum. 2018'den bu yana aralıklarla saldırı altında olan devrimcilerin yönettiği İdlib'in Şam'dan daha gelişmiş hâlini görmek bu konuda iyi niyetli olmamı sağlıyor.
İdlib bugünlerde Suriye'de halkın en çok ziyaret ettiği ve gelişmişlik seviyesine bakarak şaşkınlığını gizlemediği bölgesi olarak öne çıkıyor. Hem "artıkkomşusu ve kardeşi Türkiye'nin dedesteği var, artık geleceğin mutlu,müreffeh ve barış dolu Suriye'sinibirlikte inşa etmek" zor değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.