Avrupa Parlamentosu seçimleri pazar günü gerçekleşti. Sandıktan, Avrupa Birliği karşıtı sağ partiler zaferle çıktı. Belçika Başbakanı istifa etti, Fransa Cumhurbaşkanı Macron erken seçim kararı aldı. Bu zorlu seçimden sarsılmadan çıkan merkez sol isim İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in partisi PSOE oldu.
Sanchez'i, 7 Ekim'den bu yana vicdani ve tutarlı biçimde sürdürdüğü İsrail karşıtı pozisyonundan biliyoruz. İrlanda ile birlikte bu hususta Avrupa'ya örnek teşkil eden İspanya'nın Başbakanı, "Eğer Avrupa Birliği Filistin Devleti'ni tanımazsa, İspanya kendi kararını verecek" demiş ve bunu geçtiğimiz ay İrlanda ve Norveç ile birlikte Filistin'i devlet olarak tanıyarak göstermişti.
Kendisi İsrail karşıtı, insanlık yanlısı duruşundan ötürü tehditlere ve eşi üzerinden karalama kampanyalarına maruz bırakıldı. Bir ara istifa etmeyi bile düşündüğünü ifade etmişti. Ancak kazanan şimdilik vicdan oldu. Hatırlarsanız İrlanda Başbakanı Varadkar, ABD Başkanı Joe Biden'ın yanında terör devleti İsrail'in saldırısı altındaki Gazze'ye destek açıklaması yapmış ve mart ayında beklenmedik bir şekilde görevinden istifa etmişti. Filistin'in yanında durmanın Avrupa siyasetinde ödettiği bedellere rağmen Sanchez, son AP seçimlerinde gücünü konsolide etti.
İşte böyle bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem ikili ilişkileri geliştirmek hem de Filistin konusundaki duyarlılığı artırmak için Madrid'e geldi. İzlenimlerimizi paylaşmayı sürdüreceğiz.