Gazze'deki bir duvar yazısı, "Bizsadece hayata benzeyen birhayatı hayal ettik" diyordu.Hayat hayali, tonlarca bombanın altında,binlerce çocukla birlikte ezildi.
Başı kopmuş bebekler gördük, kömüre dönmüş yavrucaklar, soğutuculu dondurma kamyonlarına yüklenmiş çocuk naaşları... Artık bakamıyorum gerçi ama gördük. Biraz önce de enkazların etrafında yiyecek arayan çocukların fotoğrafları düştü ajanslara.
çekilen uydu fotoğrafı sadece karanlıklar içinde kalan bir coğrafyayı değil, her tür hayat ışıltısını söndürmeyeyeminli bir canavara karşılık 1.5 milyarlık varlığımızın da sönüklüğünü bize haykırıyor.
Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan'ın açıkladığı gibi terör devletiİsrail'in bugün ilk hedefi Filistin olsa daAnadolu toprakları nihai hedefleriarasında yer alıyor. Türkiye topraklarındagözü olan bir terör şebekesine karşılıkbiz içeride bambaşka gündemlerlemeşgul ediliyoruz.
Ne de olsa "hayat devam ediyor". Hayata benziyor mu bu hayat yoksa bir hayali yaşayan bizler miyiz aslında?
İsrail bombalamasında şehit olan oğlunu, "Yasin, ümmetin hâliniPeygamber Efendimize anlat.'Gazze halkını ümmetin yalnızbıraktı' de" diye uğurlayan Filistinli babayı gördünüz mü?
Ya da "Yemek yiyorsun ve içiyorsun. En güzel yatak ve yastıkla uyuyorsun. Dün Zeytun Mahallesi'nde çocuklarımın çürümüş cesetlerini bulduk. Kıyamet günü Allah'a söyleyeceğim" diyen babayı dinlediniz mi?
Ya da bebeğinin kanına bulanmış ellerini, "Bu bana ondan kalan sonşey" diye yıkamayı reddeden anneyi?
Refah'ta katliam, Gazze'de soykırım, Filistin'de zulüm, bizim üzerimizdeyse ölü toprağı var. Evet, onlar diri, ölü toprağı bizim üzerimizde...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.