İsrail ordusunun 1980'den bu yana uyguladığı Hannibal direktifi, "İsrail askeri esir düşerseve kurtarılamayacak bir pozisyondaise öldürülmesini" emrediyor. İsrail sözde bu uygulamaya 2016'da son verdiğini duyurdu. Ancak gelişmeler bunun doğru olmadığını açıkça gözler önüne serdi. "7 Ekim'de gerçekten ne oldu" yazımda anlattığım gibi İsrail ordusu, sivillerin de esir düşmemesi için onları kendi eliyle katletti. İşgal askerinin esir düşmesini önleme amacıyla uygulanan bu acımasız sistem, artık esir düşenlerin de öldürülmesini kapsayacak şekilde uygulanıyor.
Uygulamanın amacı "ne pahasına olursaolsun, Hamas'ın elinden 'esir' kozunualmak" olarak anlaşılıyor.
İsrail işgal ordusunun, geçtiğimiz hafta açıkladığı veriler de bunu doğruluyor. Hamas'ın elindeki üç İsrailli esir, üzerlerinde silah olmadığını gösterecek şekilde kıyafetlerini çıkarmış, ellerine teslim olduklarını gösterecek şekilde beyaz bir örtü sallayarak İsrail işgal askerlerine doğru yürürken öldürülüyorlar. Hatta birisi İbranice bağırsa da fayda etmiyor.
İsrail ordusu, muhtemelen sahadaki rezaleti örtmek için ateşkes istiyor ve Netenyahu'yu indirmek ve/veya ateşkese zorlamak için bu gerçeği halka açıkladı. Nitekim Tel Aviv'de, 7 Ekim'den bu yana gerçekleşen en büyük gösteri bu haber üzerine oldu. Sokaklara akın eden on binler hem ateşkes hem de Netenyahu'nun istifasını istedi. Geçtiğimiz Cuma günü Mossad Şefi DavidBarnea'nın, Katar Başbakanı Mohammedbin Abdulrahman El Thani ile gizlice buluşmasıda bu stratejiyi doğruluyor.
Washington'un ve İsrail yerleşik düzeninin Netenyahu'yu gönderdikten sonra Gazze'yi "ehlileştirme ve insansızlaştırma" politikası sürecek. Netenyahu'nun, halktan gelen tepkiler üzerine yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasında "Oslo anlaşmalarını yok ettim. Bunlarınkorkunç bir hata olduğunu düşündüm vehâlâ da öyle düşünüyorum. Bir Filistin devletininortaya çıkmasını engellediğim içingurur duyuyorum" açıklamasının da "tek tutunacağıdalının" iç kamuoyu olduğu görülüyor. Netenyahu hükümeti günah keçisi ilanedilip yollandıktan sonra Filistin'i yok etmeplanı daha sinsi ve yavaşça ilerleyecek. Buna kanmadan, Filistin'i unutmadan, "olağanakışa" dönmeden direnişi ve Filistinhalkını desteklemeye devam etmek elzem.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.