HİLÂL KAPLAN

Gizli zoom toplantıları, değişim çağrıları, "Gereğini yaparım" mesajları...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs'taki seçim zaferi, Deniz Baykal'a FETÖ tarafından kurulan kaset kumpasıyla CHP'de başlayan süreci sonlandırmak için bir fırsat oluşturdu.
CHP'nin yeniden kurucu değerlerine dönme fırsatı vardı. Peki, ne oldu? Medya önündeki örtük atışmalarla başlayan değişim tartışmaları sızdırılan zoom toplantısıyla kaçınılmaz bir savaşa dönüştü. İmamoğlu'nun Engin Altay, Muharrem Erkek, Özgür Özel, Bülent Tezcan gibi isimlerle yan yana görünmesi hatta parti teamüllerine aykırı şekilde toplantıya başkanlık etmesi, Kılıçdaroğlu tarafının kozlarını sahaya sürmesine sebep oldu.
Önceki gün CHP belediye başkanları ile Kılıçdaroğlu'nun yaptığı toplantıdan basına yansıyan şu sözleri kavganın dozuna göre yaşanacakların sinyalini veriyor: "Geçmişinde para pul ilişkileri, lekesi olmayan biri çıkarsa görevi bırakacağım."
O halde Kılıçdaroğlu'na göre adaylık için ismi öne çıkan Ekrem İmamoğlu'nun geçmişinden para pul ilişkileri var. Üstelik lekesiz de değil. Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden bu sonuç çıkıyor. Söz konusu tespit önümüzdeki dönemde yaşanacaklara ilişkin de ipucu niteliğinde. Deprem sonrası kayak tatilleri, İstanbul ayaza teslimken İngiliz büyükelçi ile yemekler, geceliği 100 bin lira olan otel odasından kareler... İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki derin çatışmanın kamuoyuna yansıyan bazı yönleri sadece.
Kılıçdaroğlu'nun ekibi, İmamoğlu ve ona yakın isimlere yönelik "akçeli" ilişkileri itibar kaybına yol açacak şekilde yakın zamanda piyasaya sürebilir. İddialar öyle böyle değil... CHP'ye FETÖ ile bulaşan kumpas kültürü ve kaset virüsü bir süre daha gündemimizi işgal etmeye devam edecek.
Ayrıca Halk TV krizi ile bölünen CHP medyasının ne kadar objektif olduğunu, kimin yanında ne karşılığında nasıl konumlandığını da göreceğiz. CHP'nin yerli ve milli anamuhalefet partisi olması hepimizin talebi fakat yeni CHP'nin DNA'sı bu dönüşümü kabullenecek gibi değil.
Davutoğlu ve Babacan üzerinden AK Partiyi parçalayıp Erdoğan'a kaybettirme stratejisi izleyenler bölünme gerçeği ile yüzleşebilir. CHP'den aşırdıkları onlarca vekil kontenjanı da yanlarına kâr kaldı üstelik. Geçmiş olsun.
Ezcümle, CHP cephesinde yeni bir şey yok.