Cumhurbaşkanı Erdoğan, SuudiArabistan, Katar ve BirleşikArap Emirlikleri'ni kapsayanKörfez turuna başladı. Körfez ülkeleriyleikili ticaret hacmimizin son 20 yıliçerisinde 1.6 milyar dolardan 22milyar dolara yükseldiği göz önünealındığında tüm bölgesel çalkantılararağmen bir başarı hikâyesinin yazıldığınısöyleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı'nın ziyareti öncesinde Körfez ülkelerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize GayeErkan gitmişti. Körfez ülkeleriyle yapılan ticaret anlaşmalarının yanı sıra swap anlaşmalarının da önemi büyük.
Geçen mayıs ayında Erdoğan, Körfez ülkelerinden Türkiye'ye para depo eden ülkeler olduğunu kaydederek, "Bu da ister istemez kısabir süre için de olsa MerkezBankamızı, piyasamızı rahatlattı" demişti.
Örneğin, Suudi Arabistan Kalkınma Fonu'nun, Merkez Bankası'na (TCMB) yatıracağını açıkladığı 5 milyar dolarlık mevduat mart ayında TCMB hesaplarına girmişti.
TCMB'nin Çin'le 6 milyar dolar, Katar'la 15 milyar dolar, Birleşik Arap Emirlikleri'yle yaklaşık 5 milyar dolar ve Güney Kore'yle de 2 milyar dolar olmak üzere toplam 28 milyar dolarkarşılığı swap anlaşması bulunuyor.
Körfez turu, hem doğrudan yatırım ve dolayısıyla istihdam hem de ticari hacmi artırma açısından kıymetli neticeler doğuracaktır. Fakat bunun yanı sıra Türkiye, kendisini bir kenara atan bölgesel oyunların başarıya ulaşmayacağını, bilakis Libya ve Suriye örneklerinde olduğu gibi yeri geldiğinde oyunkurucu olduğunu kanıtlamış olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 5 yıl daha direksiyonun başında kalacağını kabul ettirmiş olarak dış politika konuşmak üzere bu tura çıkıyor.
Bu minvalde masada hem Mısırhem de Suriye meselesinin olacağınıve önemli işbirliği kararlarınınçıkabileceğini de not düşelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.