Bugün size
"güçlü" parlamenter sistemlerle yönetilen iki ülkeden bahsetmek istiyorum. Çünkü malum iktidarın karşısında blok oluşturmaya çalışan muhalefetin ana gündemini, daha beş yıl önce referanduma sunularak halkın oyuyla onaylanan
"başkanlık sistemi"nden ülkeyi tekrar
"parlamenter sistem"e döndürmek oluşturuyor.
Parlamenter sistemin beşiği kabul edilen
İngiltere'ye bakalım. Westminster, sadece son iki ayda üç başbakan gördü. Önce
Boris Johnson arka arkaya sızdırılan ve Kovid-19 sınırlamalarından kendisiyle yönetimini muaf tuttuğunu gösteren
"Partygate" haberleriyle zayıflatıldı, sonra da istifaya mecbur bırakıldı.
Ardından gelen
Liz Truss ise
44 günle başbakanlık koltuğunda en az oturan kişi olarak Downing Street-10 tarihine geçti. Hatta Truss'ın koltuğunun sallantıda olduğu ilk günlerde Daily Star gazetesi, bir marulun karşısına Truss'ın resmini koyup
"Hangisi daha uzun süre dayanacak?" diye canlı yayın bile başlattı. Bahisler açıldı ve bilin kim daha uzun dayandı:
Marul.
Truss'ın selefi ise İngiltere'nin ilk Hindistan asıllı Başbakanı olan
Rishi Sunak. Aynı zamanda İngiliz monarkından daha zengin ilk başbakan olan milyarder Sunak, ülkeyi bu siyasi çalkantıdan çıkarabilecek mi, göreceğiz.
Gelelim parlamenter sistemle yönetilen bir diğer ülke olan
İsrail'e. Halkın 1 Kasım'da yeniden sandıklara gideceği ülkede,
son dört yılda gerçekleşen beşinci seçim olacak bu. Zira koalisyonlar kuruluyor ve yıkılıyor.
Bu kez yine
Netanyahu'nun en yüksek oyu alması bekleniyor ama geçen seçimlerde olduğu gibi tekrar hükümet kuracak çoğunluk koalisyonunu inşa edebilecek mi, belirsiz.
Aslında parlamenter sistemle yönetilen ülkelere dair duymaya en alışık olduğumuz sıfatlardan biri
"belirsizlik" ise diğeri de
"istikrarsızlık"tır. Zira koalisyon kurulsa da kurulmasa da yürütülmesi en güç sistem, parlamenter sistem. Zira hem dışarıdan siyasi müdahalelere en açık hem de siyasi istikrarsızlıklar sebebiyle yerleşik bürokrasinin harekete geçirilmesinin en zor olduğu sistemden bahsediyoruz.
Millet İttifakı bileşenleri, pek çok ülkeyi bir siyasi krizden diğerine sürükleyen bu sistemi daha ne kadar allayıp pullamayı sürdürecek, çok merak ediyorum.