Kronik Erdoğan muhaliflerinden biri, "Cadı avı başlatmadı, uyduruk düşman yaratmadı, haklı talepleri kabul etti. Krizi 6 ay erteledi. Kazanan tüm Fransa oldu" diyerek Macron'un performansını Erdoğan'ın Gezi dönemindeki tavrıyla karşılaştırarak övmüş.
Kendisine kötü haberlerim var: Macron ve ekibi, Sarı Yeleklilerin vandalizme başvurduğunu her fırsatta ve haklı olarak söylüyorlar. İkincisi Macron, Erdoğan gibigöstericilerle buluşmayıkabul etmiyor, onlarıbuna "lâyık" görmüyor.
Üçüncüsü, Macron akaryakıt zammını geri çektiği andan itibaren 42 maddelik yeni bir talep listesi önüne konuldu ve sokaklar daha da karıştırıldı.
Dördüncüsü ülkenin en büyük meydanınıhaftalarca işgal eden göstericiler değil,örgütlenip belli aralıklarla sokağa çıkangöstericiler söz konusu olmasına rağmenpolis müdahalesi oldukça şiddetli.
Ve beşincisi Macron da Fransa da kazanmadı.
Macron gidici görünüyor, Fransa ise hem ekonomik hem siyasi güç olarak oldukça zayıfladı. Erdoğan ile Macron arasındaki entemel fark ise şüphesiz şu: Erdoğan'ınarkasında "Dik dur eğilme" diyen birçoğunluk vardı, Macron'un en son onayoranı ise %21 idi...
Erdoğan'ın Gezi kalkışmasındaki duruşu siyaset bilimi derslerinin konusu olabilir; size de "Kahrolsun bağzı şeyler" demek düşer ancak.
Mevzu Soros değil
Tablo, görmek isteyenler için net.
Rotschild ve Soros dışında isim bilmeden komplo teorisi kuranlar ise olayı çok yanlış yorumluyorlar. Şu anda Fransa'da başlayıp Brüksel ve Hollanda'ya sıçrayan Sarı Yelekli isyanın yüzünü güldürdüğü iki dünya lideri var: Trump ve Putin.
Trump'ın yüzü gülüyor ve bunu gizlemiyor.
I. Dünya Savaşı'nın sona erişinin 100. yılı anmasına katılmak üzere Paris'e hareket etmeden, "Emmanuel Macron, Avrupa Ordusukurulmasını öneriyor ama 1. ve 2. Dünyasavaşlarında ABD yardıma koşmadan önceParis'te Almanca öğreniyordunuz. NATO için istersen ödeme yapma" yazan Trump, Sarı Yelekli isyancılar üzerine de şöyle yazdı:
"Fransa'nın her yerinde protesto ve kargaşavar. İnsanlar doğayı koruma önlemiolarak üçüncü dünya ülkelerine büyükmeblağlar ödemek istemiyor. 'Trump'ı istiyoruz'naraları atıyorlar. Fransa'yı seviyorum."Trump'ın sevinci boşa değil. Felsefe lisanseğitimi ve siyaset bilimi okuyup Fransa'dakiRothschild & Cie grubunda ticari bankacı olarakişe başlamak her yiğidin harcı değildi. Ardındanhükümete danışmanlık ve ekonomi bakanlığı derken,merkez siyaseti temsilen yükselen aşırı sağıyenerek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu. Macron, Avrupa'nın birlik olarak kalmasıve gerektiğinde ABD hegemonisinede karşı çıkabilecek bir güç haline gelmesinison iki ayda daha yüksek sesle savunmayabaşlamıştı. Ortaya attığı "AvrupaOrdusu" teklifi de bu amaca matuftu.
NATO'ya bağlı kalıp üzerlerine düşen payı ödemeleri konusunda defalarca ders veren Trump'ı da Pentagon'u da rahatsız eden taraf buydu.
Rusya ve daha önemlisi Çin'e alan kaptırmak istemeyen ABD için "Avrupa Ordusu"telaffuz dahi edilmemesi gereken bir tehditti.
Bu yüzden Trump'ın bir zil takıp oynamadığı kaldı. Hatta dün Fransız Dışişleri Bakanı Le Drian, Trump'a açıktan "Biz ABD siyasetine karışmıyoruz, siz de iç işlerimize karışmayın" demek zorunda hissetti.
Putin ise ayrıca mutlu çünkü 'devrim'in turuncu olanını alkışlayan Avrupa, bugün sarıya boyanmak ve kendi zehrinden bir parça tatmak üzere. Üstelik Putin'e sempatisi ile bilinen Avrupa aşırı sağı gösterilerde başı çekiyor. Alternatif olarak gördükleri isimler de Macron'a nispetle Putin'e çok sorun çıkarmayacak isimler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.