HAŞMET BABAOĞLU

  • 03.04.2025, Perşembe

CHP tabanı bir süreliğine partisini boykot etsin!

Mart ayı...
Düzensiz ateş, kararsız sıcaklık...
Nisan ve mayıs ise kaynama ayları olacak...
Haziranı bilen varsa söylesin, ama atıp tutmak yok!
Şimdi bu çerçevede dünyaya değil de içeriye, ülkemize bakalım...

***

Malum, eski hastalık...
CHP ve ittifaklarının "memleket bilgisi" zayıftır.
Hep "halkçı" oldukları için bir türlü halk olamadılar.
O kadar kendileriyle haşır neşirler ki, halkın dünyasında ne olup bitiyor, hâlâ bilemiyorlar.
Peki ya dünyayı biliyorlar mı, diye soracak olursanız...
Bu kadar mı demodelik olur!
Son yıllardaki değişimi kavrayamadılar; ulus devletlerin küresel saldırılara karşı savunma duvarlarını yükseltmek zorunda olduğunu göremiyorlar.
Hâlâ 30 yıl öncesinin liberal özgürlük şarkıları ile slogan Kemalizmini sentezlemeye çalışıp bunu da sol diye satmak, olacak şey mi?
Yoga salonlarından yükselen Espressolab boykotu falan...
İnsan bir "ayna"ya bakmaz mı?

***

Özgür Özel artık nereden ve nasıl bir işaret almışsa...
Seçmenleri için politik, sosyal ve özellikle de sınıfsal bir sırat köprüsü inşa ediyor.
Hiç gerek yoktu böyle bir imtihana...
Bir kere...
CHP seçmenlerinin bu köprünün üzerinden geçebilmelerini sağlayacak donanımları yok...
Hem merak ediyorum, aralarında "içindeki nuru aşağıdaki narı söndürecek" tipler kaldı mı, hiç ortalarda görünmüyorlar.

***

Peki nereden başlamalı...
Boykotla...
Ama hangi boykotla?
Söyleyeyim...
CHP tabanının partisini bir süreliğine boykotuyla...
Bu kadar!
Anlayan anlar; anlamayana geçmiş olsun!

***

Şimdi gelelim tatsız noktaya...
CHP'nin hezeyanlarının en kötü sosyal etkisi nedir, biliyor musunuz?
Hakiki siyasal eleştiriyi; hakiki siyasal sitemi ve çözüm arayışlarını sürekli erteletmesi...
Neden mi?
Çünkü halk bunlarla şuradan şuraya gitmez; onlar konuşurken ağzını açmaz.

***

Peki ne olacak?
Şunu bir başlangıç notu kabul edin...
Türkiye, her zamankinden daha çok Türkiye olacak.
Herkes bu yorgana göre ayağını uzatsın!
Yeni dünya konjonktüründe başka yol yok.

***

NOT DEFTERİ

En iyi hikâyeler, geri kalanını dinleyenlerin kendilerinin bulup çıkardığı anlatılardır. (J. STEINBECK / Yukarı Mahalle)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.